8. Hukuk Dairesi 2016/1258 E. , 2018/16187 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı 3.kişi vekili takip alacaklısı ... tarafından ... Orman Ürünleri Sanayi Ltd. Şti ve ... aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında müvekkiline ait iş yerinde 24/06/2015 ve 25/06/2015 tarihinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin borçlularla hiç bir ilgisinin bulunmadığını, haciz yapılan adreste borçlularla ilgili herhangi bir evrak bulunamadığını belirterek, mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davalı borçlunun isim değişikliği yaparak borçlarından kurtulmaya çalıştığını, iş mahkemesinde açılan davaların aleyhine sonuçlanacağını düşünerek borçlu şirketin dava sonuçlanmadan önce ünvan ve isim değişikliği yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile 24.06.2015 tarihinde yapılan hacizlerin adreslerinin farklı adresler olduğu, haciz sırasında borçluya ait evrağa rastlanılmadığı, ticaret sicil kayıtları uyarınca borçlu şirketin kuruluşundan itibaren haciz yapılan adreslerde faaliyet göstermediği, davacı 3. şahıs şirketin icra takibinden daha önce sözkonusu adreste faaliyete başladığı, bu sebeple haciz adresleri ile borçlu arasında bağ kurulamadığı, İİK 97/a maddesinin uygulanması mümkün olmadığından İİK 99. maddesi uyarınca ispat yükü üzerinde olan alacaklı tarafın SGK ve ticaret sicil kayıtları, haciz tutanağı ve diğer resmi belgelerle mahcuzların borçluya ait olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1- İstihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan haciz sırasında ileri sürülen üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda, istihkak davasında davalı olarak gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz. Bu durumda, borçlunun davada taraf olması taraf teşkilinin sağlanması için gerekli ve şarttır.
Somut olayda borçlulardan ... Orman Ürünleri Sanayi Ltd. Şti.‘ye ödeme emri “Ulubat Sokak No:61/4 ...“ adresinde, diğer borçlu ...‘a ise “Kavacık Subayevleri Mah Güzin Sk No:48/5 ...“ adresinde tebliğ edilmiş, ancak haciz, “Karacakaya Caddesi No:48/8 ..., Demirhendek Caddesi No:12 ...“ adreslerinde yapılmıştır. Haciz sırasında borçlular veya temsilcileri hazır olmadığı gibi, borçlulara İİK 103. maddesinde belirtilen davetiye de tebliğ edilmemiştir. Bu durumda borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamadığından mahkemece davacıya borçluyu davaya dahil etmesi için usulünce süre verilmesi gerekirken, borçlunun yokluğunda taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır.
2-Kabule göre de haciz yapılan adreslerle borçluların bağlantısı olduğu tespit edilemediğinden ve mahcuzlar 3. kişi elinde haczedildiğinden karinenin 3. kişi lehine kurulması doğru ise de ispat yükü üzerinde olan alacaklının bildirdiği icra dosyaları ve vergi kayıtları dosyaya getirtilip, diğer borçlu ...'a ait şirket kaydı bulunup bulunmadığı ticaret sicilden sorulduktan sonra alacaklının iddia ettiği gibi haciz yapılan adreste kataloğu bulunan '...' firması ile borçlu arasında bağlantı bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın karar verilmiş olması ... görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366. ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
25.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/1258 E. , 2018/16187 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 94 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 104 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat