8. Hukuk Dairesi 2018/2310 E. , 2018/15493 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/2310 E. , 2018/15493 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar, paydaşı oldukları ... parsel sayılı taşınmazı davalının ekip biçmek suretiyle kullandığını ileri sürerek elatmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, kendisinin de taşınmazın paydaşı olduğunu, davacılara karşı tapu iptal ve tescil davası açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 1.Hukuk Dairesince '... mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan teknik bilirkişi raporunda tüm paydaşların taşınmazda hangi bölümleri kullandıklarının görterilmediği de görülmektedir. Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması, davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın karar tarihinden sonra toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmakla, yeni oluşan durum da değerlendirilerek, mahallinde tekrar keşif yapılarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir ...' gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu ... parsel sayılı taşınmazdan toplulaştırma işlemi sonrası muhtelif sayıda parseller oluştuğu, çekişmeli kısmın ... ada ... parsel sayılı taşınmaza isabet ettiği, 113.691m² büyüklüğündeki bu taşınmazda davacı ...'in 26807/56846 hisse, davacı ...'ın 13376/28423 hisse, davalı ...'nın 3287/56846 hisse ile paydaş oldukları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı
doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.
Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, 'ahde vefa' kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
Somut olaya gelince Mahkemece, davacıların payına karşılık kullanabilecekleri çekişmesiz bir alanın bulunup bulunmadığı hususuna yönelik bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca taraflar arasındaki çekişme ile ilgili olarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, keşfen taşınmazın zeminde kullanım durumunun tespiti ve davacıların çekişme konusu taşınmazda çekişmesiz olarak kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, elatmanın önlenmesi isteminin kabulü halinde çekişmeli taşınmazda davalının da paydaş olduğu gözönüne alınarak paya vaki elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMKnın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön