8. Hukuk Dairesi 2015/22037 E. , 2018/14258 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava konusu 22 ve 421 parsellere 4753 sayılı Yasa uyarınca çalışmalar yapıldığını, 421 parselin 10 dönümünün davacı tarafından ... ’dan satın alındığını 22 parselin 20 dönümünün ise davacının babasından eklemeli zilyet olduğunu, eklemeli zilyetliğinin 20 yılı aşkın olduğunu, ne var ki 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazların Hazine adına tescil edildiğini ve Hazine adına tescil edilen yerlerin hak sahiplerine dağıtılmadığını ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden de olmadığını ileri sürerek dava konusu 22 parselin 20 dönümünün, 421 parselin ise 10 dönümünün tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili daha sonradan davaya konu edilen 421 parsel yönünden taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiş olup 432 parselin 8 dönümlük kısmını talep etmiştir. Bu hususta 432 parsel yönünden de aynı dava açılmış ve 8 dönümlük kısmının davacı tarafından ... ’dan satın alındığı, devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olmadığı belirtilmiş olup iş bu dava ile birleştirilmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... tarafından beyanda bulunulmamıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde A harfli gösterilen 20000 m2 yüzölçümündeki alanın ifrazı ile Hazine adına kayıtlı tapusunun iptali ile belirtilen alanın yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle ... oğlu ... adına tesciline, dava konusu 432 parsel yönünden davanın reddine, 421 parsel yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava toprak tevzi işlemlerinin eksik ve hatalı yapılması sonucunda Hazine adına tescil edilen tapunun iptali ve davacı adına tescili talebine ilişkindir.
1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ve yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava konusu 22 parsel sayılı taşınmaz bölgede 1964 tarihinde mülga 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na göre 19 nolu Komisyon tarafından yapılan çalışmada 03.09.1965 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir. Dava konusu 432 parsele ait tapu kaydı ise dosya arasında yer almamakla birlikte davacılar vekilince 16.07.2013 tarihinde verilen dilekçe ile 432 parsel sayılı taşınmazın tapu kayına ulaşılamadığı, tapusuna rastlanılmayan (tapusuz) 432 parsel yönünden davanın tapu iptal ve tescil davası değil sadece tescil davası olarak sürdürülmesi istenmiştir. Mahkemece 421 parsel sayılı taşınmaz yönünden vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 22 parselin 20000 m2'lik kısmı yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve davacı adına tapuya tesciline, 432 parsel yönünden ise taşınmazın mera olması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Dosya içeriğine göre 4753 sayılı Yasaya göre kurulan 19 nolu Toprak Komisyonu tarafından taşınmazların başında Temmuz 1964 yılında yapılan çalışmada belirtme tutanakları düzenlenerek belirtme numarası verilen her bir taşınmaza revizyon gören vergi kayıtları belirtilerek işgalcileri, komisyon çalışması kapsamında kalan belirtme numarası verilen taşınmazların bir kısmının firari ve mütegayyiplerden, bir kısmının ise Hazine'ye ait taşınmazlar ile meradan elde edildiği belirtilmek suretiyle menşei açıklanmıştır. Komisyonca oluşturulan belirtme tutanağından sonra komisyon tarafından yeni parsel numaraları verilmek suretiyle tablendikatif oluşturulmuş ve buna göre dağıtım yapılmıştır. Bu bilgiler ışığında
a) Mahkemece, dava konusu 432 parsele ilişkin tapu kayıtları istenilmişse de tapu kayıtlarına rastlanılamamış olup az yukarıda da belirtildiği üzere davacılar vekilince tapu kaydına rastlanılmadığından tapusuz taşınmazın tescili talep edilmişse de dosya kapsamında 432 parsele ilişkin belirtmelik tutanaklarında bugünkü şagilleri tarafından tasarruflarına ait herhangi bir tasarruf belgesi ibraz edilmediğinden fuzuli olarak işgal edildiği ve açma olduğu yazılmış olup yine dosya içerisindeki tablendikatiflerde taşınmaz sahibinin Köy Tüzel Kişiliği olduğu ve taşınmazın mera vasfında olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme gerekçesinde dava konusu taşınmaza ilişkin 2 bilirkişi raporunda tarla olduğunu, son bilirkişi raporunda ise 3000 m2'lik kısmında mera bitkilerinin olduğu ve meradan açma özelliği taşıdığını belirtilmiş dosya kapsamında 432 parsele ilişkin 03.09.2014 tarihli rapor dışında başkaca rapora rastlanılmadığı gibi bu raporun başında 432 parselin kadastro tutanaklarında tarla olduğunun belirtildiği, yine taşınmazın 3000 m2'sinin mera 17000 m2'sinin tala olduğunun tespit edildiği ancak davacı kullanımında olduğu iddia edilen kısmın tarla mı yoksa mera mı olduğunun tam olarak anlaşılamadığı ve çelişki olduğu tespit edilmiştir.
b) Yine dosya içeriğinde 22 parsele ait belirtmelik tutanağı getirtilmiş olup bu parselin mütegayyip eşhastan kaldığı belirtilerek Hazine adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Ne var ki komşu parsellere ait tutanak ve dayanak belgelerden yararlanılarak taşınmazların mütegayyip eşhastan kalan yerler olup olmadığı üzerinde mahkemece yeteri kadar durulmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, yeniden fen ve ziraat bilirkişiler, mahalli bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla 22 ve 432 parsellerin bulunduğu yerde keşif yapılması, tablendikatif listesinde 22 ve 432 parsel numaralarıyla gösterilen dava konusu parsellerin onaylı ve okunaklı belirtme tutanağındaki karşılık parsel numaralarının fen bilirkişisince belirlenmesi, oluşturulacak krokide gösterilmesi, bu şekilde duraksamaya yer vermeksizin tespitinden sonra belirtme tutanağına göre dava konusu parsellerin belirtme tutanağındaki niteliklerinin, menşeinin varsa uygulanan kayıtların belirlenmesine çalışılması dosya arasında bulunan belirtme tutanaklarına göre 432 parsel yönünden bu taşınmazın bulunduğu mevkide meradan, 22 parsel yönünden bu taşınmazın bulunduğu mevkide ise mütegayyip eşhastan taşınmazların kaldığının anlaşılması durumunda yerel bilirkişi ve tanıklardan bu durumun sorulup belirlenmesi, belirtme tutanağındaki ya da toprak tevzi paftasındaki komşu parsellere ilişkin revizyon gören kayıtların da getirtilerek zemine uygulanması, dava konusu 22 ve 432 parsellerin ne nitelikte ve kim olarak gösterildiğinin belirlenmesi, bundan ayrı dava konusu taşınmazlara belirtme tutanağı sırasında uygulanan vergi kaydı ya da eski tarihli tapu kaydının bulunması halinde söz konusu kayıtların da getirtilerek yerel ve teknik bilirkişilerle zemine uygulatılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan toprak tevzi tapu tarihinden geriye doğru en az 20 yıla ulaşan zilyetlik süresinin doldurulup doldurulmadığının sorulup belirlenmesi, toprak tevzi tapu tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesini bilebilecek yaşlarda olduklarının göz önünde bulundurulması, 22 parselin miras bırakanlarından davacıya kalması halinde taksim olgusu üzerinde durulması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra toplanmış ve toplanacak deliller göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının ise bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/22037 E. , 2018/14258 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat