8. Hukuk Dairesi 2018/10982 E. , 2018/13901 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 346 parsel sayılı taşınmazda 1/5 hissenin müvekkiline, 3/5 hissenin davalıya, 1/5 hissenin de dava dışı ... ’a ait olduğunu, davalının taşınmazı kiraladığını ve kullandığını belirterek payına isabet eden şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazda hisse sahibi olmadığını, 3/5 hissenin ... İnş. Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ye ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ...’ın dava konusu yapılan taşınmaza paydaş olmadığı, davalının taşınmaz üzerindeki binadan kira geliri elde ettiği ve kullandığı yönündeki iddianın kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, 27.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda 30/A ile gösterilen bölümün paylı maliklerden ... İnş. Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, bu bölüme ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
HMK’nın 31. maddesinde ‘‘Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir soru sorabilir delil gösterilmesini isteyebilir.’’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, mahkemece 09.04.2015 tarihinde keşif icra edilmiş ve mahkeme gözlemi olarak taşınmazın bodrum artı üç kattan oluştuğu, bodrum katın boş olduğu, zemin katta iki adet dükkanın olduğu, dükkanlardan birinin ... İnş. Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından ofis olarak, diğerinin ise ... tarafından erkek kuaförü olarak kullanıldığı, çatı katının ise hali hazırda boş olduğu yazılmıştır. Tapu kaydının incelenmesinde dava konusu taşınmazın 1/5 hissesinin davacı, 3/5 hissesinin ... İnş. Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., 1/5 hissesinin ise ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 27.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda bodrum kat 30/C, ... İnş. Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından kullanılan ofis 30/A, erkek kuaförü 30/B harfi ile gösterilmiştir.
O halde, mahkemece, iddia ve savunmalar çerçevesinde HMK 31’de düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi gereği, 30/B, 30/C ve konutun kimler tarafından kiraya verildiği, kira sözleşmesi olup olmadığı, ne zamandan beri kullanıldığı, hangi tarihlerde boşaltıldığı, taraflardan ve ilgililerden sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulup sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/10982 E. , 2018/13901 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat