8. Hukuk Dairesi 2016/4004 E. , 2018/13729 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/4004 E. , 2018/13729 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen rkeddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, açmış olduğu katkı payı ve mal tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında davacının davasının 207.477,00-TL'lik kısmının kabulüne, karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının 21.773,00-TL'lik fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- a) Davacı vekilinin 7292 ada 9 parseldeki 1 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince
Eşler, 10.09.2000 tarihinde evlenmiş, 06.05.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m).
Tasfiyeye konu 7292 ada 9 parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm, 10.03.2009 tarihinde ferdileşme yoluyla ... adına tescil edilmiştir. Davacı taraf, anılan taşınmazın taraflarca birlikte edinildiğini, mal kaçırma amacıyla davalının ablası ... adına tescil edildiğini iddia etmektedir. Davalı taraf, söz konusu taşınmazla ilgisi bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece, bu taşınmazın ... tarafından kooperatiften alındığı, davalı ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Şöyle ki, Mahkemece anılan taşınmaza ilişkin olarak davacının, davalının, ihbar olunan ...'nin ayrıntılı beyanları alınmış, davacı tarafça sunulan davalıya ait çek kayıt defteri ile ilgili beyanları alınmış, mahallinde keşif yapılmış, boşanma dava dosyası ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/7726 sayılı soruşturma dosyası celp edilmiş, kooperatif kayıtları araştırılmış, ... Zabıta Müdürlüğü'nce zabıta araştırması yaptırılmış, tanıklar dinlenmiştir. Mahkemece toplanan bu deliller değerlendirilmeden, davacı tanıkları ile davalı tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, hangi delile neden üstünlük verildiği açıklanmadan, sadece kayıtlara dayanılarak yetersiz gerekçe ile taşınmazın ... tarafından kooperatiften alındığı, davalı ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle bu taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b) Davalı vekilinin 1842 parseldeki 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir(4721 s.lı TMK’nun 235/1. m). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına(nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir(TMK’nun 228/1. m). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki(TMK’nun 227/1 ve 235/1. m), sürüm(rayiç) değerleri (TMK’nun 232, 239/1. m) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı vs.) esas alınarak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm (raiç) değeri hesaplanır. (TMK'nun 235/2.)
Tasfiyeye konu 1842 parseldeki 19 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.02.2008 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, 1842 parseldeki 20 nolu bağımsız bölüm ise, yine eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.02.2008 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, 06.11.2008 tarihinde ... isimli kişiye satılarak devredilmiştir.
Mahkemece gerekçe bölümünde, hesap bilirkişileri mali müşavir ... ve hukukçu Av . ...'nun rapor ve ek raporları göz önüne alınarak 06.04.2015 tarihli raporlarında 19 nolu dükkanın değeri ve araç değeri ve ... Bankasından 23.546,00-TL ödenecek borç değerlendirilerek 202.477,00-TL davacının katkı payı alacağı bulunduğu, bu miktar mahkemece kabul edilerek 20 nolu dükkandan istenen 5.000,00-TL'sı da kabul edilerek davacının davasının 207.477,00-TL'lik kısmının kabul edildiği açıklanmış, hüküm fıkrasında davacının davasının 207.477,00-TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, ancak gerekçe bölümünde saklı tutulan kısmın ne kadar olduğu açıklanmamıştır. Hükme esas alınan 06.04.2015 tarihli ek hesap raporu incelendiğinde, dava konusu 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerinin değerlerinin 400.000-TL olarak kabul edilerek bu değerler üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ne var ki, bu hesaplamaya katılmak mümkün değildir. Şöyle ki, 16.09.2013 tarihli ilk teknik bilirkişi raporu ve 14.06.2014 tarihli ikinci teknik bilirkişi raporu ile 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin her birinin keşif tarihi olan 12.09.2013 tarihi itibariyle değerlerinin 200.000-TL olduğu bildirilmiştir. Mahkemece değer bilirkişilerinden 2015 tarihine göre sürüm değerleri konusunda ek rapor istenmesi üzerine, aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen 20.02.2015 tarihli ek değer raporu ile 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin her birinin 20.02.2015 rapor tarihi itibariyle değerlerlerinin 400.000-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilke ve esasları göz önünde bulundurularak, 20 nolu bağımsız bölümün devir tarihi olan 06.11.2008 tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı, çevresi vs.) dikkate alınarak önceki karar tarihi olan 2015 tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile 19 nolu bağımsız bölümün boşanma dava tarihi olan 06.05.2010 tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı,çevresi vs.) dikkate alınarak önceki karar tarihi olan 2015 tarihindeki sürüm (rayiç) değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden belirlenmesi gerekirken, önceki raporlardaki değerlerden iki misli daha fazla değerli olduğu yönündeki rapora itibar edilerek, bu rapordaki değerler üzerinden hesaplama içeren hesap bilirkişi raporu esas alınarak yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekili ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön