8. Hukuk Dairesi 2015/21549 E. , 2018/9190 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı Hazine vekili, 4131 ada 2 parsel ile 463 ada 180 parsel arasında kalan 4483.23 m2 yüzölçümlü kuru dere yatağının Hazine adına tescili sonrasında da ... Organize Sanayi Bölgesine satışının talebini içeren yazı ile tescile esas işlemlerin yapılması için Milli Emlak Müdürlüğüne talep gönderildiğini, tekide rağmen cevap alamadıklarını, yapılan araştırmada taşınmazın 4131 ada 3 parsel olarak 15.10.2007 tarihinde ... Organize Sanayi Bölgesi adına tescil edildiğini, 2008 yılında ise ... Elektrik Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli davalı firmaya satıldığını, bu firma tarafından taşınmazın komşu parselleri ile tevhit ettirilerek 4131 ada 4 parsel olduğunu, halen aktif dere yatağı olmayan yerlerin şartlarının gerçekleşmesi halinde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün ise de bu şartları taşımayan davalı adına yapılan tescilin T.M.K’nun 1025 maddesi gereği yolsuz tescil olduğunu ve T.M.K’nun 1023 maddesinde yazılı olan iyiniyet ve tapu siciline itimat prensibinin burada uygulanamacağını belirterek, davalı adına olan tapunun iptalini, bu mümkün görülmezse bilirkişi incelemesinde tespit edilecek bedelinin iktisap tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Hazine taşınmazlarını satış işlemlerini yürütmekle görevli idarenin Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü olduğunu, davacının kendi nam ve hesabına satış ve tescil işlemlerini yapmak için taşınmazı Milli Emlak Müdürlüğüne devrettiğini, Milli Emlak tarafından da taşınmazın ... OSM’ne satıldığını ve tescil edildiğini, satışın kanuna uygun yapılıp yolsuz bir işlem olmadığını, bir an için Milli Emlak Müdürlüğünün bu şekilde yetkisi olmadığı belirtilse dahi husumetin OSB Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dere yatağı vasfını kaybetmiş, tapuya tescili gereken taşınmaz vasfını kazanan bu yer önce Hazine adına tescili, daha sonra ... Organize Sanayi Bölgesine devri gerekirken, doğrudan OSB'ne devredildiği, bu işlem TMK'nun 1025. maddesi anlamında yolsuz bir tescil işlemi ise de, dava dosyasından anlaşıldığı üzere Hazine'nin bu taşınmazı kendi adına tescil amacının OSB devretme isteği olduğunu, davacı ...'nin bu amacı gözetildiğinde, yolsuz tescile dayanarak tapu iptal davası açması TMK'nın 2. maddesi anlamında iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacı bu taşınmaz için tapu iptal davası değil, bir bedel talep edecekse, bu bedelin tahsili için alacak davası açması gerektiğini, bedel davasının muhatabının da dava dışı ... Organize Sanayi Bölgesi idaresi olduğunu, davalı şirketin dava konusu yeri TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olarak kazandığını, bu madde gereğince tapu kütüğündeki tescile iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu iktisabının korunacağını, davalı şirket zaten ... Organize Sanayi bölgesine devredilecek yeri aldığından, iyiniyetli olarak kazandığı bu taşınmazın tapusunun iptali gerekmeyeceğini belirterek davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğu iddia edilen yerin tapu kaydının iptali ve bu talep yerinde görülmezse taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsili istemine yöneliktir.
Davacı Hazine, davalı adına 4562 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan satış işlemi ile tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptalini istemektedir. Hazine tarafından 4562 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıya yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu, bahsi geçen idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmediği, farklı deyişle tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemenin tapu kaydının iptali talebi yönünden red kararı verilmesi yerindedir.
Davacı Hazine vekilinin terditli sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine gelince
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK m. 26 297/2). Davacının dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemi yönünden talepte bulunulmuş, ancak mahkemece bu konuda bir karar verilmemiştir. Mahkemece, bu talep de değerlendirilerek sonucuna göre olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı Hazine vekilinin tapu iptali ve tescil istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/21549 E. , 2018/9190 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat