8. Hukuk Dairesi 2016/18252 E. , 2018/2567 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/18252 E. , 2018/2567 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Katılma Alacağı ve Ziynet Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araçlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde bahsi geçen ziynet eşyaları nedeniyle alacak talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın reddine dair ilk kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 19.12.2013 tarih, 2013/7214 esas 2013/19426 karar sayılı kararı ile “...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından taraflar 05.01.1980 tarihinde evlenmiş, 16.07.2010 tarihinde boşanma davası açılmış olup, halen derdesttir. Bilindiği üzere ve kural olarak, yanlar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak, bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi zorunludur. Somut olayda, taraflar arasındaki ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2010/770 Esasında kayıtlı boşanma davası karara bağlanmamıştır. Öte yandan, HGK'nun 27.06.2012 tarih, 2012/8-268 Esas ve 2012/420 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, boşanma davası mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak davası için bekletici mesele yapılması ve boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde iş bu davada toplanacak tüm delillere göre bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır...”gereğine işaret edilerek bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 118 ada 1 ve 12 parsel'de kayıtlı taşınmaz yönünden 115.708,45 TL katılma alacağı talebinin kabulü ile alacağa karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,...plaka sayılı araç yönünden 22.442,75 TL katılma alacağı talebinin kabulü ile alacağa karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ... plaka sayılı araç yönünden 12.500,00 TL katılma alacağı talebinin kabulü ile alacağı karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın diğer taşınmazlar (... ili, ...parsel ve ...parselde kayıtlı E blok 9 nolu b.b) ve ziynet alacağı (600 gr. bir adet altın kemer, 100gr. ağırlığında ... burması diye tabir edilen 2 adet bilezik, dava tarihi itibariyle 10.000 TL. değerinde bir adet incili kolye, toplam 800 gr. ağırlığında 14 adet bilezik, 8 adet tüm altın, 13 adet yarım altın, 38 adet çeyrek altın) yönünden taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince
Mahkemece, tarafların müşterek çocukları olan davacı tanıklarının, dava dilekçesinde ileri sürülüş biçimine uygun davacının iddiasını destekler nitelikte beyanları bulunmadığı, ayrıca davacı tanıklarının bahsi geçen ziynet eşyaları yönünden, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, nev'i, cins, miktar ve adedi konusunda bilgileri olmadığını beyan etmiş olup, yaşları gereği görgüye dayalı olmayan ve başka delillerle desteklenmeyen soyut beyanlarına itibar edilmeyerek davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki tarafların müşterek çocukları olan davacı tanıkları 1983 doğumlu ... birbiriyle uyumlu beyanlarında 1 adet 22 ayar kemer, 7 adet 22 ayar bilezik ve 10 adet 22 ayar tam cumhuriyet altınının davalı tarafından alındığını ve davacıya iade edilmediğini doğrulamışlardır. Mahkemece söz konusu ziynet eşyaları ile ilgili olarak kuyumcu bilirkişiden de rapor alınmıştır. Bu itibarla, Mahkemece davacının ziynet alacağına yönelik davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön