8. Hukuk Dairesi 2019/3590 E. , 2019/11382 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Trabzon Aile Mahkemesinin 26.12.2017 tarihli ve 2013/501 Esas, 2017/940 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 4 ada 7 parselde kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüm, 61 TA 171 plakalı araç ve 9 mm Parabellum silah üzerinde, edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince, 5 numaralı bağımsız bölümün ½ hisse karşılığı 80.000 TL araçtan dolayı 20.000 TL silahtan dolayı 2000 TL olmak üzere toplam 102.000 TL mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinde bulunmuş, 12.07.2017 tarihli dilekçesiyle, taşınmaz üzerinde davacının katkı payını teşkil eden 2/3 alacağına karşılık tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, menkul mallar için ise bedele hükmedilmesini talep ederek davasını ıslah etmiş,bu dosya ile birleşen Trabzon Aile Mahkemesi’nin 2016/32 Esas, 2016/29 Karar sayılı dosyasında, 5 numaralı bağımsız bölümün muvazaalı satış nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacının 2/3 katkı payı alacağı gözetilerek, 2/3 oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı taşınmaz hakkındaki talebini tamamen değiştirerek ayni hak talep ettiğinden, mal rejiminin tasfiyesinde ayni hak talep edilemeyeceği gerekçesiyle taşınmaza yönelik davanın reddine, silah için 2000 TL araç için 17.950 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu 5 numaralı bağımsız bölüm, 19.08.1997 tarihinde davalı adına satış yoluyla tescil edilmiş, davalı, bu taşınmazı 26.11.2007 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye devretmiştir. Davacı vekili, Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/89 Esas sayılı dosyasıyla açmış olduğu davada, dava konusu meskenin davacının ailesinin ekonomik desteği ve davacının oğlunun davacı adına gönderdiği 25.000 Dolar ile alındığını, davacının taşınmaz üzerinde katkı payının 2/3 olduğunu, davalının taşınmazı devrinin muvazaalı olması nedeniyle, tapu kaydının iptaline, davacının 2/3 oranındaki katkı payı alacağı gözetilerek 2/3 oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydının iptaline yönelik talebin kabulüne, katkı payı alacağı için açılan davanın tefriki ile bu talep yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevsizlik üzerine Trabzon Aile Mahkemesinin 2016/32 Esas, 2016/29 Karar sayılı ilamıyla, eldeki davayla birleştirme kararı verilmiştir.
Dava ve birleşen dava dilekçesi, ıslah dilekçesindeki davacının katkı payını teşkil eden 2/3 alacağa karşı tapu kaydının 2/3 oranında iptali ve davacı adına tesciline yönelik talebi ve davacı vekilinin son celse, '..taşınmaz üzerinde de 2/3 payının davacı adına tapuya tescil katılma alacağımıza karar verilmesini talep ediyoruz.' şeklindeki beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin asıl dosyada katkı payı alacağı, birleşen dosyada ise 2/3 katkı payı alacağı sebebiyle tapu kaydının bu oranda iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece tapu iptal tescil talebinin reddine yönelik kararı doğru ise de, asıl davada 2/3 oranında katkı payı alacağı bulunduğuna yönelik iddia yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış, kararda da buna ilişkin bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK madde 26 297/2).
O halde, dosya kapsamına göre davacının ev hanımı olmakla birlikte davaya konu meskenin ailesinin ekonomik desteği ve oğlu tarafından gönderilen parayla alındığına yönelik iddiası da gözetilerek, taraf delillerinin bu doğrultuda toplanması ve bu talep yönünden oluşacak sonuca göre katkı payı alacağı talebiyle ilgili, olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2019/3590 E. , 2019/11382 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat