8. Hukuk Dairesi 2016/20202 E. , 2019/11252


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/20202 E. , 2019/11252 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün birleşen davada davalı üçüncü kişi vekili, asıl davada davalı üçüncü kişi ..., ... vekili, asıl davada davalı üçüncü kişi ... Restoran vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Asıl ve birleşen dosyada davacı alacaklı vekili istihkak iddasında bulunan üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu, borçlu şirketin daha haciz yapılan adreste faaliyette iken, üçüncü kişi şirketin işyerini devralarak işletmeye başladığını, üçüncü kişinin borçlu şirketin eşyalarını, masa ve sandalyelerini farklı renklere boyayarak kullandığını belirterek, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, borçlunun işlettiği lokantalarda haciz yapılması üzerine, bir kaç gün kapalı tutulup, davalı üçüncü kişilerin aynı iş kolunda ve önceki işçileri ile birlikte faaliyetine devam ettiği, bu olgular birlikte değerlendirildiğinde esas ve birleşen davaların her ikisi yönünden borçlu ile davalı 3.kişiler arasındaki ilişkinin işletme devri niteliğinde olduğu, dosyada devrin İİK'nin 44. maddesindeki prosedüre uygun şekilde yapıldığının iddia ve ispat edilemediği, bu durumda TBK'nin 202. maddesine göre bir işletmeyi devralanın devredenin borçlarından sorumlu olacağı gerekçeleri ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karar asıl ve birleşen dosya davalıları olan davalı üçüncü kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve birleşen dava, alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
İİK'nin 'Takibin Durması ve Düşmesi' başlıklı 193. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında: 'İflasın açılması, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. Kararın kesinleşmesi ile bu takipler düşer...' düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer yandan istihkak davasında geçerli haczin bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında, Mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekir.
Sistem üzerinden yapılan incelemede, takip borçlusu ... Restaurant Gıda Tarım.., Limited Şirketi hakkında, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 06.01.2017 tarihli ve 2016/359 Esas, 2017/6 sayılı Karar ile verilen ve 31.07.2017 tarihinde kesinleşmiş iflas kararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu şirket yönünden İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesinden dolayı konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalıları olan davalı üçüncü kişiler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 11.12.2019 oybirliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön