8. Hukuk Dairesi 2016/19545 E. , 2019/10880

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/19545 E. , 2019/10880 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle müvekkiline ait bir kısmı islimli kayısı, ve bir kısmı gün kurusu olmak üzere iki ton kuru kayısının usul ve yasaya yakırı bir şekilde haciz edildiğini, söz konusu haciz işlemi sırasında müvekkili istihkak iddiasında bulunmasına rağmen, tutanağa geçmediğini, haciz işlemine konu kayısıların borçlunun olmayıp müvekkiline ait olduğunu, istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, menkullerin davacıya ait olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı, davacının mahcuzu ne suretle iktisap ettiği ispatlanamadığından davanın reddi gerektiği gerekçede belirtildikten sonra hükümde davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1-Mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır. Bu kararla, Mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Mahkeme hakimi tarafından gerekçeli karar, kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte yazılması gerektiği gibi gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. İlamın tefhim edilen kısa karara uygun yazılması ve gerekçe taşıması, kamu düzeni ile doğrudan ilgilidir, bu kural HMK'nın 297. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca, HMK'nin 298.maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda gerekçeli kararda, İİK'nin 97 maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi lehine olduğu belirtildikten sonra, davacı malı ne surette iktisap ettiğini kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin gerekçe oluşturulmuş gerekçe kendi içinde çelişkili olduğu gibi, hükümde de davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki olup, bu durum usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davalı alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön