8. Hukuk Dairesi 2016/17718 E. , 2019/10681 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili 29.05.2015 tarihli haciz esnasında mülkiyeti vekil edeni şirkete ait malların haczedildiğini öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu, alacaklılardan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Alacaklı ... vekili tarafından borçlu aleyhine 17.10.2014 tarihinde ilamlı icra yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi dava şartlarından biri de taraf ehliyetidir. Hukuk davalarında olduğu gibi icra takibinin taraflarının da, taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla birlikte medeni haklardan istifade ehliyeti ölüm ile son bulduğundan (TMK madde 28, 1), ölmüş bir kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 04.05.1978 tarihli ve 4-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği üzere ölü kişi aleyhine takip yapılamaz.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513/1. maddesine (818 sayılı Kanun 397/1. maddesine) göre vekalet verenin ölümü ile vekalet ilişkisi sona ereceğinden, vekalet verenin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı vekili (avukatı), vekalet verenin ölümünden sonra onun adına dava (takip) açamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkindir.
Somut olayda, alacaklı ...'nun takipten önce 29.08.2014 tarihinde öldüğü dosyaya sunulan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece anılan husus re'sen dikkate alınarak alacaklının ölümünden sonra, vekil tarafından alacaklının sağlığında düzenlediği vekaletnameye dayanılarak başlatılan takibin ve bu takibe dayanılarak yapılan davaya konu haczin geçersiz olduğu nazara alınarak, ön koşul yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan reddi yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de, ret kararı sonuç itibariyle doğru olduğundan, hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/17718 E. , 2019/10681
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 73 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 73 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat