8. Hukuk Dairesi 2019/5642 E. , 2019/10446 K.
'İçtihat Metni'
DAVA TÜRÜ : Vakıf (Genel Kurul Kararının İptali)
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, bir kısım davacı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun usulen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılması ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince bu kez 11.09.2019 tarihli ek kararla temyiz yoluna başvurma dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu defa temyizin reddi kararının Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl dava dilekçesinde davalı vakfın 18.05.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan Vakıf Senedinin 36. maddesinin değiştirilmesine dair kararın iptaline, birleşen dava dilekçesinde ise aynı toplantıda alınan kararların tamamının iptaline karar verilmesi istenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı bir kısım davacılar vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair kararını davalılar vekilinin temyiz etmesi üzerine ise verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, davalılar vekili tarafından bu defa ek karar temyiz edilmiştir.
Dava vakıf genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
1. Öncelikle temyiz dilekçesinin reddine dair ek kararın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesi gereği altı bent halinde sayılan usule ilişkin ilk derece mahkemesi kararları bölge adliye mahkemesince, mahkeme kararının esasını incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verileceği hükme bağlanmıştır. Usule ilişkin kararlar ise davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması, ileri sürülen haklı ret istemine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli veya yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması, mahkemece usûle aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına karar verilmiş olması, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olmasıdır. Maddede sayılan durumlar çok temel usûl hataları olarak karşımıza çıkmaktadır. İlgili maddede altı bent olarak sayılan bu hususların tümünün ortak özelliği bu hatalar sonucunda gerçek bir ilk derece yargılamasının yapılmamasıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçesiz hüküm kurulduğu, davadan feragat eden davacılar bulunduğu halde bu hususta hüküm kurulmadığı ve eksik inceleme sebepleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine HMK 353/1-a maddesi uyarınca karar verilmiş ise de, sayılan eksiklikler 353/1-a maddesinde belirtilen hususlar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bölge adliye mahkemesinin verdiği karar kesin nitelikte olmayıp temyizi kabil nihai karar olduğundan, temyiz talebinin reddine ilişkin usul ve yasaya aykırı Bölge Adliye Mahkemesinin 11.09.2019 tarihli ve 2018/1111 Esas 2019/1094 karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verilmiş, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararında gerekçe bulunmadığı, vaki feragatlerin ve davacıların hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi heyetine yaptıkları itirazların Mahkemece değerlendirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu sebepleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine HMK 353/1-a maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir. İş bu dosyada, İlk Derece Mahkemesince yargılama yapılmış ve delil toplanmıştır.Alınan bilirkişi raporları değerlendirilerek davanın ispatlanamadığına ilişkin açıklama karşısında hükmün gerekçesinin bulunduğu da açıktır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmamış veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olmasından söz edilemez. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tadadi olarak değil tahdidi olarak sayılmıştır. Az yukarıda da açıklandığı üzere İlk Derece Mahkemesince tarafların gösterdikleri deliller toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nin 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda varsa eksik delillerin Bölge Adliye Mahkemesince toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yargılamanın eksiklikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi'nin 11.09.2019 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan gerekçeyle kabulüyle temyiz isteminin reddine dair EK KARARIN KALDIRILMASINA, esasa yönelik temyiz itirazlarının ise (2) numaralı bentte açıklanan gerekçeyle kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 20.06.2019 tarihli ve 2018/1111 Esas- 2019/1094 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
8. Hukuk Dairesi 2019/5642 E. , 2019/10446 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat