8. Hukuk Dairesi 2016/12717 E. , 2019/9353 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/12717 E. , 2019/9353 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili, borçlu şirketin haciz ve tedbir kararları nedeni ile üretim ve satış yapmak için muvazaalı olarak hacze konu makineyi üçüncü kişinin iş yerine taşıdığını ve faaliyetine bu adreste devam ettiğini, hacze konu menkulün borçluya ait olduğunu iddia ederek üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili ve borçlu usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir.
Mahkemece, haczin yapıldığı yer her ne kadar vergi dairesi ve ticaret sicil kayıtlarına göre üçüncü kişi şirkete ait ise de, haczedilen menkullerin üçüncü kişiye ait olduğu yolunda başka bir belge ve delil ibraz edilmediği, davacı tanık beyanlarına göre şirket makinelerinin ekonomik sıkıntı nedeniyle üçüncü kişi şirkete gönderildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dava konusu haczin, borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı, haciz sırasında borçlu şirket ortak veya yetkilileri hazır olmadığı gibi, borçluya ait herhangi bir belge bulunmamıştır. Dosya kapsamında yer alan ticaret sicil ve vergi kaydına göre borçlu ve üçüncü kişinin faaliyet adresleri farklı olup, haciz üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde gerçekleşmiş ve borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmamaktadır. Bu durumda ispat yükü İİK'nin 99. maddesine göre davacı alacaklıda olup, davacı alacaklı tarafından üçüncü kişi yararına olan karinenin aksi güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmemiş, tanık delili karinenin aksini ispat için yeterli görülmemiştir.
Buna göre,davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön