8. Hukuk Dairesi 2017/13450 E. , 2019/6451 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2017/13450 E. , 2019/6451 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (3.Kişi) :
DAVALI (Alacaklı) : ...
DAVALI (Borçlu) :
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 18.04.2017 tarihli ve 2016/21806 Esas, 2017/5667 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı alacaklı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


K A R A R

Davacı üçüncü vekili, müvekkiline ait adreste 15/05/2015 tarihinde haciz yapıldığını, borçlu ile müvekkili şirketin hiç bir ilişkisinin olmadığını, ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, yapılan haciz işleminin haksız olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili borçlu ile davacı üçüncü kişinin tescil adreslerinin, sorumlu ortaklarının, faaliyet konularının aynı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişi şirket sahipleri arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, borçlunun kendisine ait şirketi olmasına rağmen, aynı alanda faaliyet gösteren başka şirketi olmasının olağan olduğunu, gerek borçlu ...'ın gerekse ...'ın istihkak iddia eden davacı şirketteki hisselerinin dayanak ilama ilişkin yargılama devam ederken yine aile bireyi olan ve borçlu şirkette hissedar ...a düşük bedellerle muvazaalı olarak devir edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu vekili müvekkilinin dosyanın asıl borçlusu olan ...'ın mirası reddetmeyen mirasçısı olarak borca dahil edildiğini, 1956-1991 yılları arasında şahıs şirketi olarak ... tarafından idare edilen firmanın 1991 yılında A.Ş olarak değiştirildiğini ve ...'ın ölümünden 1 yıl kadar önce %10 hissesinin davacı şirket ortakları tarafından şaibeli olarak devir alındığını, ... tarafından davacı üçüncü kişi şirketin kurulduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, üçüncü kişi şirketin ortaklarının borçlarından dolayı şirketin menkullerinin haczinin yasaya aykırı olduğu eğer hisseleri var ise sadece o hisselere haciz konularak kendilerine ödenecek kar paylarının haczedilmesi gerektiği, hem borçlu muris Burhan’ın, hem de mirası reddetmeyen Gökhan’ın hacizden önce hisselerini devrettiği gerekçesi ile davanın kabulü ile menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, karar, davalı alacaklı ve davalı borçlu vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 18.04.2017 tarihli ve 2016/21806 Esas, 2017/5667 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı davalı alacaklı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı üçüncü kişi, dava dilekçesinde, davalı borçlu ... ile ilgili iddialarını sıralamış, anlatılan süreç içerisinde bu kişinin gerek davacı üçüncü kişi şirketin ortakları gerekse mirasbırakanı ... ile olan ilişkilerinden, anılan kişinin davacı şirket ve miras bırakanı Burhan hakkında başlatmış olduğu bir takım icra takiplerinden, açılmış davalardan ve tarafların birbirleriyle ilgili yaptıkları suç duyurularından ve bu doğrultuda açılmış ceza davalarının mevcudiyetinden bahsedilmiş, delil olarak da başlatılan bu takiplere, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan vasi tayin dosyasına, davacı şirket ortakları ile davalı borçlu arasındaki nizayı gösterdiğini iddia ettiği Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılaması devam eden 2014/553 Esas sayılı dava dosyasına, marka kullanımıyla ilgili Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülen 2014/517 Esas sayılı dava dosyasına, Bakırköy 26. Asliye Ceza ve Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesinde devam eden dava dosyalarına ve Savcılık soruşturma dosyalarına dayanmıştır. Ayrıca, davacı vekili, dava konusu haciz yapıldığı sırada icra heyeti gelmeden çok kısa bir süre önce davalı borçlunun davalı alacaklıyla anlaşmalı ve organize şekilde haciz mahalline gelerek oturduğunu, bu esnada icra heyetinin haciz mahalline intikal ettiğini, bu şekilde alacaklı ile borçlunun anlaşarak davacı üçüncü kişiyi zarar uğratmaya çalıştıklarını, buna dair kayıtları dosyaya sunduklarını iddia ve beyan etmiştir. Davalı alacaklı ve borçlu da muvazaa iddiasında bulunmuşlardır.
Bu durumda, tarafların gösterdiği tüm deliller toplanarak, davacı üçüncü kişinin dava dilekçesinde göstermiş olduğu hukuk ve ceza dava dosyalarının içeriği incelenerek ve akıbetleri araştırılarak davacı üçüncü kişi ile davalı borçlu arasında süregelen bir nizanın bulunup bulunmadığı belirlenip, bu halin eldeki davaya etkisinin ne ölçüde olduğu araştırılarak, davalı borçlunun dava konusu haciz yapılırken haciz mahallinde bulunma sebebi de irdelenerek, oluşacak sonucun dosyadaki tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın acıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, onanması nedeniyle karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin 18.04.2017 tarihli ve 2016/21806 Esas, 2017/5667 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak, yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 25.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön