8. Hukuk Dairesi 2018/13041 E. , 2019/3654 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, davalı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında yapılan devrin alacaklıdan mal kaçırma amacına yönelik olduğunu, devir yapılan şirketlerin hissedarlarının ya aynı kişiler ya da yakın derecede akraba olduklarını açıklayarak, davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/71 esas sayılı dava dosyasında borca itiraz ettiklerini, ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılıktan şikayette bulunduklarını, anılan davaların bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, borcun doğumundan ve ödeme emrinin tebliğinden sonra sık sık ve kısa aralıklarla gerçekleştirilen şirket devirlerinin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler niteliğinde olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden...İcra Hukuk Mahkemesinin 27.11.2015 tarihli ve 2009/71 Esas, 2015/ 108 Karar sayılı kararı ile borçlu şirketin takibin iptali talebinin kabulüne karar verildiği, ancak UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
İstihkak davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır ve Mahkeme hâkimi tarafından duruşmanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Takibin iptali kararının kesinleşmesi üzerine, borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkacağı için dava konusuz kalacaktır. Bu durum istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece sonucu bekletici mesele yapılmalıdır.
Anılan kararın kesinleşmesi üzerine de konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekir.
Bu husus dikkate alınmadan işin esasına yönelik yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 3.4.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/13041 E. , 2019/3654 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat