8. Hukuk Dairesi 2017/13253 E. , 2019/1687 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın evlilik birliği içinde davacının gelirleri ile alındığını, davalı adına kaydedildiğini açıklayarak taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların boşanma davasının reddedildiği, red kararının 08.03.2013 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibari ile evliliğin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir. Ne var ki, usul ekonomisi gözetilerek henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde boşanma davasının sonucunun beklenmesi bakımından bekletici mesele yapılması öteden beri Dairenin uyguladığı bir ilkedir. Direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kuruluna intikal eden bir dava nedeniyle, Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2012 tarihli ve 2012/8-268 Esas, 2012/420 sayılı kararında, mal rejimi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Somut olayda, temyiz dilekçesi kapsamındaki bilgiler uyarınca UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, taraflar arasında eldeki davanın karar tarihi olan 18.03.2016 tarihinden önce 14.03.2016 tarihinde açılan boşanma davası bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, kural olarak boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve bekletici mesele yapılması gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararına, Daire uygulamasına ve usul ekonomisi ilkesine aykırı düşmektedir.
Ne var ki, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu boşanma davasının sonuçlandığı, 21.03.2017 tarihinde kesinleştiği, ön şartın gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle artık bekletici meseleden söz edilemez. İddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanmasıyla istek konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
8. Hukuk Dairesi 2017/13253 E. , 2019/1687 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat