8. Hukuk Dairesi 2017/11012 E. , 2019/782 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2017/11012 E. , 2019/782 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 09.02.2017 tarihli ve 2015/19015 Esas, 2017/1351 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


.K.. A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, 28.11.2013 ve 04.12.2013 tarihlerinde mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini,müvekkili ile borçlunun akraba olup ikisinin de hurda işi ile uğraştığını, müvekkilince borçlu yeğeni aleyhine başlatılan takiplerin kesinleşmesi ve taşınmazlarına haciz konulması üzerine aralarında husumet oluştuğunu, bunun üzerine borçlunun haciz adresinde bulunan konteynerlerin içerisine istiflenmiş şekilde evrak bıraktığını ve bu durumu alacaklı şirket sahibi ile paylaştığını,bunun üzerine haciz esnasında alacaklı tarafın yönlendirmesi ile nokta atışı şeklinde ilgili evrakların bulunduğunu, 28.11.2013 tarihinde haczedilen hava kompresörünün Danone firmasından ihale ile alındığını, 04.12.2013 tarihinde haczedilen kabloların ise ... A.Ş.den fatura ile satın alındığını öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu ... vekili, istihkak iddiasına konu malların müvekkiline ait olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece,haciz sırasında borçluya ait belgelerin bulunduğu,dava dilekçesinde içerisinde borçluya ait belgelerin bulunduğu konteynerin önceki malikinin borçlu olduğu hususunun kabul edildiği,borçlunun davacı üçüncü kişinin yeğeni olduğu, buna göre aralarında organik bağ olduğu, bu durumda İİK'nin 97/a maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesi gereğince, haczedilen mahcuzları borçlu ile üçüncü kişinin birlikte ellerinde bulundurdukları ve İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, fatura, vergi levhası gibi belgelerin başlı başına istihkak iddiasını ispata yeterli belgeler olmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre, her ne kadar faturalar davacı kayıtlarında yer almakta ise de, bu faturaların haczedilen mallara ait olup olmadığı hususunun teyit edilemediği,yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 09.02.2017 tarihli ve 2015/19015 Esas, 2017/1351 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Üçüncü kişi tarafından, aralarında husumet bulunan borçlunun haciz adresinde bulunan konteynerlerin içerisine istiflenmiş şekilde evrak bıraktığı ve bu durumu alacaklı şirket sahibi ile paylaştığının iddia edildiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, haciz adresi ... Sitesinin, üzerinde hurda yığınları bulunan geniş bir alan üzerinde kurulu olduğu, zeminde ilgililerince kullanılan kısımların birbirinden ayrı bağımsız bölümler olmadığı, ayrı numaralarının bulunmadığı, '... Sanayi Sitesi Girişi No:2' adresinde, 28.11.2013 tarihinde gerçekleştirilen dava konusu ilk haciz esnasında alacaklı vekilinin girişteki bekçi kulübesinin arka sol tarafındaki konteynerin içerisinde evrak araması yapılmasını talep ettiği, bunun üzerine konteynerin içerisindeki ranzanın altında borçlu ... ve diğer takip borçlusu Nisan… Şirketine ilişkin ödeme emirleri ve kaşe bulunduğu, yine alacaklı vekilinin talebi ile haciz mahallinde bulunan başka bir konteynerin içerisine girildiği, burada bulunan kasanın çilingir marifeti ile açıldığı ve içerisinden borçluya ait nüfus cüzdanı fotokopisi çıktığı, üçüncü kişinin oğlu ile borçlu Resul ve kardeşi ... ... arasındaki geçen 13.01.2014 tarihli olaya ilişkin olarak tutulan İlçe Jandarma Komutanlığı tespit tutanağında tarafların husumetli ve akraba oldukları belirtildiği gibi, araç aramasında üzerinde borçlunun ve ortağı olduğu şirketin ünvanının yazılı olduğu arkası yapışkanlı kartvizit ve kaşeler bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm bunların yanı sıra, üçüncü kişi tarafından delil olarak ibraz edilen alacaklısı farklı, borçlusu ... ......Şirketi ile ... ... ve ... olan takip dosyasında, ... Sanayi Sitesi 42225 ada 7 parsel adresinde yapılan 10.01.2014 tarihli haciz esnasında aynı zamanda ... ...… Şirketinin yetkilisi olan borçlunun kardeşi ... ...’ın hazır olduğu, dükkanın yanında bulunan tabelada bu şirketin ünvanının yazılı olduğu hazır olan bekçinin gelinen yerin ... ...'a ait olduğunu beyan ettiği, daha sonra bu beyanından döndüğü, her hurda üzerinde ... ...... Şirketine ait stickerlar görüldüğü,bu esnada üçüncü kişi vekilinin haciz mahalli çevresindeki bütün kapalı mekanların borçluya ait olduğunu, müvekkilinin arazisinin ise borçlunun adresine bitişik olduğunu, açık arazideki malların müvekkiline ait olduğunu iddia ettiği, yine ' ... Caddesi Eski 12. Cad. ... Sitesi' adresinde 10.01.2014 tarihinde gerçekleştirilen haciz esnasında borçlu ... ve kardeşi ... ...'ın ortakları oldukları ... ...... Şirketine ait belgeler bulunduğu, daha sonra haciz adresine gelen üçüncü kişinin bu adresin de kendisine ait olduğunu iddia ettiği, alacaklı tarafça ibraz edilen başka bir davaya ilişkin olarak 29.03.2014 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen yazı cevabında, haciz adresi 2 numaralı işyeri ... ve ... isimli kişilerce işletilirken, yaklaşık 1 yıl kadar önce amcaları üçüncü kişiye sattıkları, aynı pafta içerisinde olması nedeniyle ikinci bir iki numaralı işyerinin olduğunun, bu işyerinin üçüncü kişi ve oğulları tarafından işletilen Mertka.... Şirketine ait olduğu, adres sisteminin karmaşık, dağınık ve belirli bir sıralama içinde olmadığı bildirilmesine rağmen, eldeki dosyada ise İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen araştırma tutanağında haciz adresinin borçlu ile ilgisinin olmadığı, üçüncü kişi tarafından faaliyette bulunulduğunun bildirdiği, ... Esnaf Odasının yazı cevabında ise 2 numara olarak gösterilen haciz adresinde üçüncü kişinin 1994 yılından bu yana faaliyet gösterdiğinin bilindiği bildirilmiştir.
O halde Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde 'Hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir...' hükmü nazara alınmak suretiyle, haciz adresinin netleştirilmesi, aynı gün temyiz incelemesi yapılan ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/72 Esas-2015/1531 Karar sayılı dosya içerisinde yer alan tapu kayıt örneklerine göre, ... Sanayi Sitesi 42255 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 17.06.2008 tarihinde davacı üçüncü kişi adına tescil edildiği, aynı taraflar arasında görülen anılan dosyada Mahkemece bu adrese çıkarılan tebligatların borçlunun işçisine, üçüncü kişinin ise bizzat kendisine tebliğ edildiği de göz önüne alınarak, yukarıda açıklamalar kısmında yer verilen adreslerin aynı yerler olup olmadığının tespiti ve dosya içerisindeki deliller arasındaki çelişkinin giderilmesi için gerek görüldüğü takdirde haczi gerçekleştiren icra memurunun yer göstermesi ve fen bilirkişisinin refakati ile mahallinde keşif yapılarak, Yargıtay denetimine olanak sağlama açısından keşif sırasında çekilen fotoğraf ve video görüntülerinin CD ortamına aktarılarak, bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, üçüncü kişi tarafından açılan davada Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeni ile hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından yukarda açıklanan onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.02.2017 gün, 2015/19015 Esas 2017/1351 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenle İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön