8. Hukuk Dairesi 2019/5838 E. , 2019/11753 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı taraf, dava konusu 1800 ve 2702 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisi ... adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, 2702 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki benzin istasyonu ve müştemilatı ile 1800 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki alt katı işyeri üst katı ise mesken olarak kullanılan yapıların kendisi tarafından yapıldığını açıklayarak, sözkonusu yapıların mülkiyetinin tarafına ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ... ve ... vekili yapıların muris tarafından yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davacının 2702 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalara yönelik talebinin reddine, davacının 1800 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalara yönelik talebinin kabulüne, bu taşınmaz üzerindeki binaların mülkiyetinin davacı ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
Her ne kadar, Mahkemece, davacının 2702 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalara yönelik talebinin reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki
Muhdesatın tespitine ilişkin davalarda Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına, ne zaman ve ne şekilde yaptırıldığı olup, bu hususların duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekir.
Yargılama sırasında beyanlarına başvurulan davacı tanıkları davaya konu benzin istasyonu ve müştemilatının davacı tarafından yapıldığını beyan etmişlerdir.
Hal böyle olunca, Mahkemece, tanıklardan, inşaatın hangi yıl başladığı, kim tarafından kimin nam ve hesabına yapıldığı, inşaat bedelinin kim tarafından kimin adına karşılandığı, davacının ekonomik durumunun o tarihte bu inşaatı yapmaya yeterli olup olmadığı, muris ile davacının aynı evde yaşayıp yaşamadığı, gelirlerinin ortak olup olmadığı hususlarının ayrıntılı olarak sorulup tespit altına alınmalı, inşaat ruhsat tarihi de gözetilerek inşaatçı bilirkişiden yapının yaşı tespit ettirilmeli, 2702 parsel sayılı taşınmazdaki benzin istasyonunun işletmecisinin kim olduğunun tespiti ile bu kişinin davacı olup olmadığı belirlenmeli, tesisi işleten davacı değil ise işleten ile davacı arasında bir bağ olup olmadığı tespit edilmeli, ondan sonra toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, muhdesat davalarında, davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeridir (zemin bedeli hariç). Buna göre, yargılama sırasında dava konusu benzin istasyonunun az yukarıda belirtilen şekilde davaya konu değeri belirlenerek harcı tamamlanmadan yargılamaya devam edilmesi de doğru olmamıştır.
Kabule göre ise bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK mad.684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2019/5838 E. , 2019/11753 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat