8. Hukuk Dairesi 2018/10000 E. , 2019/11565 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, paydaşı oldukları 31 ada 21 parsel sayılı taşınmaza davalı belediyenin enkaz atıkları atmak ve kamulaştırmasız otopark yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesine ve atıkların kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, müdahalenin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, hafriyatın kaldırılması suretiyle davalının elatmasının önlenmesine dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişmeli, bahçe nitelikli 31 ada 21 parsel sayılı taşınmazın elbirliği halinde davacılar mirasbırakanları ... ve ... ile, dava dışı ..., ..., ..., ... adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan veya mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı, 09.03.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın 2743m²'lik kısmının hafriyat dökülmek suretiyle işgal edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre 'Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.' Yine 6100 sayılı HMK'nin 190/1 maddesi gereğince 'İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.' denilmektedir. Anılan maddeler uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükelleftir.
Somut olaya gelince davacılar, 13.03.2014 tarihli dava dilekçeleri ile tanık deliline dayandıkları halde Mahkemenin 28.10.2014 günlü 1. oturumunda alınan ara karar uyarınca verdikleri 10.11.2014 tarihli delil dilekçeleri ile dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı ve imar planı içerisinde bulunması nedeniyle tanık dinlenmesine gerek olmadığını belirttikleri, davalının ise davaya cevap vermeyerek davayı inkar ettiği açıktır.
Davacıların tanık deliline dayanmadıkları, başka bir delil de sunmadıklarını keşif aşamasında dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ile tapu kaydı ve imar planlarının taşınmaza dökülen hafriyatın davalı tarafından döküldüğünü kanıtlamaya yeterli olmayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca müdahalenin davalı tarafından meydana getirildiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/10000 E. , 2019/11565
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat