8. Hukuk Dairesi 2017/1407 E. , 2019/11509 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili ve davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili davalı alacaklı tarafından başlatılan takipte borçlu firmanın hak ve alacaklarının haczi için müvekkili olan Bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamesine verilen cevapta hesapta bulunan tutarların bildirildiğini, ancak borçlunun kendileri ile imzaladığı genel hizmet sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi kapsamında Bankaya borçlu olduğunu, Bankanın hak ve alacaklarından sonra gelmek üzere haczin işlendiğinin bildirildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen birinci haciz ihbarnamesine verilen cevabın itiraz niteliğinde olduğunu, alacaklının bu cevap ve itirazın aksini iddia etmesi halinde İİK'nin 89. maddesine göre işlem yapması gerektiğini, ancak bunun yapılmayarak, İİK'nin 97.maddesine göre, icra dosyasının İcra Mahkemesine gönderildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından istihkak davası açmak üzere kendilerine süre verildiğini, borçlu firmanın aralarındaki sözleşmelerden kaynaklanan borcu bulunduğunu belirterek, istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi heyet raporu kapsamına göre davacı üçüncü kişi Bankanın haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle, davalı borçludan 564.637,42-TL tutarında alacaklı bulunduğu, davacı Banka ile borçlu arasında yapılan sözleşmeler nedeniyle, davacı Bankanın rehin hakkı sahibi olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili ve davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı mad. HMK 33).
Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar.
İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek, üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı).
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
Somut olayda, borçlu şirketin hesaplarında bulunan paraların haczi için davalı 3. kişi Bankaya İİK'nin 89/1 maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından verilen cevapta, hesapta bulunan tutarlar bildirilerek, dosya borçlusunun banka ile imzaladığı Genel Hizmet Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında Bankaya borçlu olduğu, Bankanın hak ve alacaklarından sonra gelmek, üzere ve daha önce gönderilen haciz ihbarnamesi gereği Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2013/12345 Esas sayılı dosyasından gönderilen hacizden sonra haczin işlendiği bildirilmiştir. Buna göre, İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine Bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK'nin 89/1.maddesine göre maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, istihkak davası olarak görülüp yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/1407 E. , 2019/11509 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 60 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat