8. Hukuk Dairesi 2016/21704 E. , 2019/11504

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/21704 E. , 2019/11504 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili haciz mahallini borçlu firma ile imzalanan kira sözleşmesi gereği kullandıklarını, borçlu ile aralarındaki tek ilişkinin ticari ilişki olduğunu, bunun dışında borçlu ile hiçbir organik bağlarının bulunmadığını, mahcuzun faturasının mevcut olduğunu ve faturanın ticari defterlerine kayıtlı olduğunu belirterek, davanın kabulünü talep etmişlerdir.
Davalı alacaklı vekili haciz adresinin borçlu şirketin ticaret sicil adresi olduğunu, haciz mahallinde borçluya ait evraklar bulunduğunu, her iki şirketin faaliyet alanlarının aynı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu gereğince haczi yapılan mahcuzlarla faturaların birebir örtüştüğü ve ticari defter kayıtlarında bulunduğu, şirketlerin ortak ve yöneticilerinin farklı kişiler olduğu, şirketler arasında hisse devir işleminin gerçekleşmediği, şirketlerin faaliyet alanlarının farklı olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Haciz borçlunun takip dayanağı belgedeki adresinde yapılmış olup, ayrıca haciz mahalli borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğündeki tescilli adresidir. Haciz tutanağı içeriğine göre haciz mahallinde borçlu şirkete ait evraklar bulunmuştur. Buna göre İİK'nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin inandırıcı ve güçlü deliller ile ispatı gerekir. Üçüncü kişi şirket tarafından muhcuza ait fatura ibraz edilmiş ise de, fatura tek başına yasal mülkiyet karinesinin aksi ispat için güçlü delil niteliği taşımaz. Bunun yanı sıra dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre, faturalar üçüncü kişinin ticari defterlerinde kayıtlı ise de yasal süresi içinde kapanış tasdikleri yapılmayan defterler diğer bir deyişle usulüne uygun olarak tutulmayan ticari defterler, sahibi lehine delil kabul edilmez. Tüm bu nedenler ile Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kabul kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön