8. Hukuk Dairesi 2016/7953 E. , 2019/11159 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/7953 E. , 2019/11159 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

K A R A R

1. Temyiz harcının kaynağı, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'un 434/2 maddesi ile 10.05.1965 tarihli ve 1965/1-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararıdır. Bu İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararına göre, temyiz yoluna başvurmada maktu ilam harcının tamamının ya da nispi ilam harcının dörtte birinin peşin olarak alınması gerekir. Davanın kabulüne ilişkin hükmü temyiz eden bir kısım davalılar kayyımının temyiz yoluna başvurma harcı ile nispi temyiz karar harcını yatırmadığı anlaşıldığından, hükmü temyiz eden tarafın, mahkemece hükmedilen karar ve ilam harcının dörtte biri oranında nispi temyiz karar harcı yatırması gerektiğinden 25.01.1985 tarihli ve 5/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'un 434/3. maddesi gereğince, temyiz yoluna başvurma harcı ile nispi temyiz karar harcının yatırılması için adına muhtıra çıkarılması, verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde temyiz yoluna başvurma harcı ile nispi temyiz karar harcını yatırması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun muhtırada belirtilmesi, verilen kesin süre içinde temyiz yoluna başvurma harcı ile nispi temyiz karar harcının yatırılmaması halinde Mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda aynı biçimde muhtırada uyarı yapılması, tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük kesin sürenin dolmasının beklenmesi, verilen kesin süre içinde harcın yatırılması halinde dosyanın temyiz incelemesi için gönderilmesi, yatırılmaması halinde ise, Mahkemece, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilerek, yedi günlük temyiz süresinin beklenmesi, bu kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi,
2. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'a yapılan tebligatlar Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmıştır.
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” yine, 6099 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun'un 21.maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” yine, 6099 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekeceğinden, yukarıda bahsi geçen davalılara Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ usulsüz olup yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebligatları yapılarak, tebligat evraklarının dosyaya konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
3. Davalı ... 'e ilanen tebligat yapılmıştır.
Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tespit ettirebilir. Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi Tebligat Kanunu'nun 29. maddesi gereğidir.
Davalı ... ...'e her ne kadar ilanen tebligat yapılmış ise de, bahsi geçen maddeye aykırı olarak yapıldığından, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca, davalı adresinin tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden veya zabıta aracılığıyla araştırma yapılarak, davalının adresinin tespit edilmesi halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkartılarak, temyiz süresi de beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön