8. Hukuk Dairesi 2018/4221 E. , 2019/11000 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalıların murislerinden intikal eden 10 nolu bağımsız bölümden muris ...'in ölümünden itibaren oturmakta olduklarını, ancak bugüne kadar müvekkile hissesine düşen miktar tutarında herhangi bir ecrimisil bedelinin ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak payına düşen son beş yıla ait 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ,dava konusu taşınmazda müvekkillerinin murisin sağlığında muris ile birlikte oturduğunu, murisin vefatından sonra kullanımlarına davacının rıza gösterdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ...'den 4.928,40 TL, davalı ... 'den 3.285,61 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil istemine ilişkindir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
Somut olaya gelince Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu 23 parsel sayılı taşınmazda yer alan 10 nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesinin kayden davacıya, 3/8 hissesinin davalı ...’e 2/8 hissesinin davalı ...’e ait olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda izah edildiği üzere davalıların kullanımında olan bağımsız bölüm için davacı paydaşın ecrimisil talep edebilmesi diğer paydaş davalıları intifadan men etmesi şartına bağlıdır. Her ne kadar Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1007 Esas ve 2012/1318 Karar sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açılmış ise de ecrimisil dava tarihinden sonra açılan ortaklığın giderilmesi davasının intifadan men koşulunu sağladığı düşünülemez. Öte yandan davalı tanığı ... beyanında özetle, davalıların murisin sağlığından birlikte ikamet ettiklerini, murisin vefatından sonra davalı annesine bakılması karşılığında davalıların bu taşınmazda oturmalarına muvafakat ettiğini beyan etmiştir.Bu durumda mahkemece, davalıların kullanımının rızaya dayalı olduğu ve intifadan men koşulu sağlanmadığı gerekçesiyle ecrimisil talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde ecrimisil bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/4221 E. , 2019/11000 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat