8. Hukuk Dairesi 2019/3227 E. , 2019/10642 K.
'İçtihat Metni'
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, davalı eş adına olan taşınmazın üzerine yapılan iki katlı bina ve ev eşyalarının tüm masraflarının vekil edinince karşılandığını belirterek 5.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiş, 05.10.2015 tarihli dilekçeyle talep miktarını toplam 64.652,66 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın taraflar arasında daha önce kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/341 Esas, 2012/724 Karar sayılı dava dosyasında dayanılan hukuki sebebin farklı olması nedeniyle kesin hüküm oluşturmasa da, ilgili kararın güçlü delil olduğu, davacının yeniden dava açmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun taraflar arasında kesin delil oluşturan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/341 Esas, 2012/724 Karar sayılı dava dosyasında davacının binanın yapımında katkısının bulunduğu ve ev eşyalarının kendisine ait olduğu ispat edilemediğinden İlk Derece Mahkemesinin ret kararının doğru olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK maddesi 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve eşya alacağı isteğine ilişkindir.
Somut olayda, Mahkemece, ev eşyalarına yönelik verilen ret kararı,dava dilekçesi, deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yerinde ise de davalı eş adına olan taşınmazın üzerine yapılan iki katlı bina yönünden hatalı olmuştur. Şöyle ki, güçlü delil kabul edilerek davanın reddine esas alınan ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/341 Esas, 2012/724 Karar sayılı dava dosyasında her ne kadar Yargıtay 14. HD düzelterek onama ilamında 'bina değerinin arsa değerininden fazla ise de, binanın davacı tarafından yapıldığının kanıtlanamadığı' belirtilmiş ise de, davacının talebinin TMK'nin 724. maddesi gereği temliken tescile dayalı tapu iptal ve tescil isteğini içerdiği kabul edildiğine göre, 24.06.2006 tarihli ve 08.01.2014 tarihli dava dilekçelerindeki açıklamalar, dosya kapsamı ve Yargıtay ilamı dikkate alındığında eldeki davada davacının, evlilik birliği içinde davalı eşin babası adına kayıtlı iken davalı eş Zeynep adına 07.09.1995 tarihinde devredilen 20 ada 88 parsel sayılı taşınmaz üzerine, devir tarihinden yaklaşık 1 ay önce yapımına başlanan ve tapunun davalı eş üzerinde bulunduğu dönemde de tamamlandığı anlaşılan bina yönünden her iki tarafın gelir elde ettiği de gözetilerek, evlilik birliği içinde yapılan bina sebebiyle 01.01.2002 öncesi yapılan kısım için mal ayrılığı rejiminden, 01.01.2002 sonrası yapılan dönem için ise edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak isteği bulunduğundan, her iki dava dosyasındaki taleplerin niteliği, inceleme ile araştırma ve delillerin toplama usulündeki farklılıklar birlikte değerlendirildiğinde güçlü delil kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde, Mahkemece, davacının davalı eş adına olan taşınmazın üzerine yapılan iki katlı bina yönünden iddia ve savunma kapsamında taraf delilleri toplanarak sonucuna göre mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
8. Hukuk Dairesi 2019/3227 E. , 2019/10642 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat