8. Hukuk Dairesi 2019/5499 E. , 2019/10491 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne dair kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 09.05.2019 tarihli ve 2016/21203 Esas, 2019/4799 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Taraf vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı kadın adına edinilen 25399 ada 1 parselde bulunan 10 numaralı bağımsız bölüm nedeniyle 15.000,00 TL katkı payı alacağının, birleşen davada söz konusu taşınmaz nedeniyle 235.000,00 TL katkı payı alacağının davalı kadından tahsilini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı ... vekili, erkeğin açtığı davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde evlilik birliği içinde karşı davalı erkek adına edinilen 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadının ziynetleri ve kadın adına kadının ağabeyi tarafından gönderilen para ile alındığını ileri sürerek, kadının katkısı sebebiyle 20.000,00 TL katkı payı alacağının karşı davalı erkekten tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bahisle davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairenin 14.06.2010 tarihli ve 2010/1193 Esas, 2010/3241 Karar sayılı ilamı ile davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı, işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda erkeğin açtığı dava ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine, 22.945,00 TL katkı payı alacağının kadından alınıp erkeğe verilmesine, kadının açtığı karşı davada 20.000,00 TL ziynetten kaynaklanan katkı payı alacağının erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiş, hükmün her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2016/21023 Esas, 2019/4799 Karar sayılı ilamıyla, davacı-karşı davalı ... vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın erkek adına 13.06.1984 tarihinde edinilip 18.12.1996 tarihinde 3. kişiye satıldığı ve erkek tarafından açılan dava-birleşen davanın konusu olan 10 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde satış bedelinin kısmen kullanıldığı, Mahkemenin bu yöndeki belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, satış parasından kalan bedelin de boşanma dava tarihi dikkate alındığında aradan geçen süre itibarıyla mevcut olmadığı, aksinin de ispat edilemediği, ziynetlerin bedelinin tahsiline ilişkin bir talep de olmadığına göre, kadın tarafından açılan karşı davanın reddi gerektiği, tasfiyeye konu 25399 ada 1 parselde bulunan 3. kat 10 numaralı bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince 25399 ada 1 parselde bulunan 3 kat 10 numaralı bağımsız bölümün edinme tarihi itibarıyla değerinin 4.750,00 TL olduğu, bu bedelin 3.929,13 TL’sinin kadının kardeşlerinden borç alıp miras payından ödediği bedelle, başka bir deyişle kadının kişisel malı ile kalan 820,87 TL’nin 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen para ile karşılandığı yönündeki değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığı, fakat yapılan hesaplamada 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazdan gelen paranın tamamının erkeğin kişisel malı olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 137 ada 8 parselin edinilmesine kadının ziynetleri ile katkıda bulunduğu, yukarıda da izah edildiği üzere anılan parselin 18.12.1996 tarihinde 3. kişiye satılıp 10 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde satış bedelinin kısmen kullanıldığı, 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın satışından gelen paranın %30,65’inin davalı kadının ziynetler nedeniyle kişisel malı olarak denkleştirmede dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde hatalı hesaplamaya dayanılarak karar verilmesinin doğru olmadığı ve Mahkemece asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken anılan davalar hakkında birlikte hüküm oluşturulmasının da hatalı olduğu açıklanarak bozma kararı verilmiş, süresi içinde her iki taraf vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.
2.Davacı-karşı davalı vekilinin, 25399 ada 1 parselde bulunan 3. kat 10 numaralı bağımsız bölümün, kabul edilen edinim değerine yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince
Davaya konu 25399 ada 1 parselde bulunan 3. kat 10 numaralı bağımsız bölümün, edinme tarihi itibariyle değeri 4.750 TL olarak kabul edilmiş ise de, dosya kapsamına göre, Mahkemece taşınmazın edinim tarihindeki değerinin belirlenmediği, davalı-karşı davacı tarafından edinme tarihindeki değerinin 4.750 TL olduğunun beyan edildiği, fakat davacı-karşı davalı tarafından bu değerin kabul edilmediği, yani bu konunun taraflar arasında ihtilaflı olduğu anlaşıldığına göre, taşınmazın edinim tarihindeki değerinin de, Mahkemece, alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirilerek, bu değerin hesaplamada dikkate alınması gerekirken, sadece davalı-karşı davacı tarafın beyanına göre, edinim değerinin 4.750 TL olarak belirlenmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekirken,sadece yazılı gerekçelerle bozulması doğru olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, Dairemizin bozma gerekçesine bu nedenin de ilave yapılması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 09.05.2019 tarihli ve 2016/21203 Esas, 2019/4799 Karar sayılı bozma ilamına ilaveten, 25399 ada 1 parselde bulunan 3. kat 10 numaralı bağımsız bölümün, edinme tarihi itibariyle değerinin de tespit edilerek hesaplamada bu değerin dikkate alınması, yönündeki bozma nedeni de eklenmesi suretiyle Yerel Mahkeme kararının BOZULMASINA, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin sair karar düzeltme isteminin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, HUMK'un 442.maddesi gereğince aynı mahkeme ilamı ile ilgili bir defadan fazla karar düzeltme isteğinde bulunulamayacağından ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, takdiren 370,00' TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalı-karşı davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına ve 92,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile peşin harcın da istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, 25.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2019/5499 E. , 2019/10491 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat