8. Hukuk Dairesi 2019/5685 E. , 2019/10196 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, tarafların 2003 yılında evlendiklerini açıklayarak, evlilik birliği içerisinde davalı adına tescil edilen 2 adet mesken ile 1 adet araç yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 26.11.2012 tarihli dilekçeyle talep miktarını 170.000,00 TL'ye arttırmıştır.
Davalı ... vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazlar ve aracın vekil edenin kişisel malı olduğunu, davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ilk kararda, 29 nolu mesken yönünden davanın reddine, 28 nolu mesken ve araç üzerinden belirlenen 155.571,00 TL katılma alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya dair istemin ise reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz itirazları üzerine yapılan inceleme neticesinde Dairenin 2015/2838 Esas, 2015/13321 Karar sayılı ilamıyla 29 nolu mesken yönünden kooperatif yoluyla edinildiği ve eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemeler yönünden davacının katılma alacağının hesaplanması gerektiği, 28 nolu mesken yönünden ise alımda davalı adına kullanılan konut kredisinin mal rejimi sona erdikten sonraki ödemelerinin dikkate alınması gerektiğine işaret edilerek hüküm her iki taraf yararına bozulmuş, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları ise yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Her iki taraf vekillerince yapılan karar düzeltme isteklerinin ise reddine karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, araca yönelik talep yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 28 ve 29 nolu meskenler yönünden davanın kısmen kabulüyle 131.721,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
a. Tasfiyeye konu araç yönünden verilen ilk karara yönelik temyiz itirazları Dairece yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Mahkemece bozmadan sonra araç yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmişse de, bozma kapsamı dışında kalan hususlar davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmakla birlikte yeniden hüküm kurulmalıdır. Bozma kapsamı dışında kalan hususlarda açıkça onama kararı bulunmadığından, bu haliyle kararın infazında tereddüt hasıl olacağından ve HGK kararları da bu yönde olduğundan mahkemece, HMK'nin 297/2. maddesi gereği tüm talepler yönünden yeniden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde araca yönelik talep yönünden verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır.
b. Davacı lehine 28 ve 29 nolu meskenler yönünden hükmedilen alacak, katılma alacağı niteliğindedir. TMK'nin 239/son maddesinde “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtayın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı karşısında tasfiye tarihi olan (bozmadan önceki karar tarihi) 23.10.2014 tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, ilk karardan önce tespit edilen katılma alacağına bozmadan sonra verilen 17.04.2019 karar tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olmasıda doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle her iki taraf vekillerinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 12.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2019/5685 E. , 2019/10196 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat