8. Hukuk Dairesi 2018/15665 E. , 2019/4523 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 01.02.2008 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 29.06.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 14.614,00 TL’den 2011 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira alacağı 31.480,16 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 02.07.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 06.07.2012 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili banka ile ... arasında ödeme emrine konu edilen kira alacağı hakkında Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/2451 Esas sayılı dosyasında alacak davasının devam etmekte olduğunu, müvekkili bankanın borçlu olduğuna dair mahkemece verilmiş bir karar bulunmadığını, hatta mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi raporunda müvekkili bankanın alacaklıya böyle bir borcu olmadığına kanaat getirildiğini, bu nedenle takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacı alacaklı tarafından 01/08/2011 fiili ve hukuki tahliye tarihi itibariyle mecurun tahliye edildiği, davacı alacaklının bu tarihte anahtarı teslim alması gerektiği, teslim almamasının davacı alacaklının temerrütü olup, taraflar arasındaki sözleşme ve ihbarname hükümlerine göre 01/08/2011 tarihinden itibaren kira bedeli istenemeyeceği, Ağustos 2011 ayına ait kira bedelinin ödendiği ve bu dava dışı kaldığı, diğer bu dava konusu Eylül 2011 ayına ait kira bedelinin istenemeyeceği, diğer yönden taraflar arasındaki kira sözleşmesine rağmen Eylül 2011 ayına ait kira bedeli istenirse bu durumun da genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı, bu sebeplerle davacının davasının reddine ve yargılamayı gerektirdiğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması veya başka bir sebeple anahtarın teslim edilememesi durumunda mahkemeden tevdi mahalli kararı alınması ve anahtarın mahkemece belirlenen yere veya notere teslim edilmesi gerekir. Anahtarın teslimine ilişkin tutanağın kiralayana tebliğ edildiği tarih anahtar teslim tarihi sayılır. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder.
Olayımızda yukarıda anlatıldığı şekilde, davalı kiracı tarafından mahkemesinden kiralanan taşınmaza ait anahtarların teslimi ile tevdi mahalli tayini talep edilmiş, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/468 D.İş sayılı dosyasında 20.09.2011 tarihli karar ile tevdi mahalli tayin talebi kabul edilmiştir. Bunun üzerine 05.10.2011 tarihinde tutulan tutanak ile, kiralanana ait bir adet anahtarın kiraya veren ... vekili Av. ...’a teslim edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda kiralananın 05.10.2011 tarihine kadar davalının kullanımında olduğunun ve kiracılık ilişkisinin bu tarihe kadar devam ettiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı kiracı bu tarihe kadar olan kira ödemelerinden sorumlu olup, davacı alacaklı takibe konu 2011 yılı Eylül ayı kira alacağını isteyebilecektir. Bu durumda mahkemece anahtar teslim tarihi olan 05.10.2011 tarihine kadar olan kira alacağının davalı kiracıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ye 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.un 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/15665 E. , 2019/4523 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat