8. Hukuk Dairesi 2018/14622 E. , 2019/2287 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/14622 E. , 2019/2287 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı kurum, günübirlik alan olarak ilan edilen alanların ve kumsalların korunarak kullanılması esasları çevresinde işletilmesini sağlamak üzere sözleşme yapma yetkisine haiz olduğunu, bu kapsamda ... Kumsalı'nda bulunan tesislerin işletilmesi amacıyla ihale yapıldığını, ihale sonucunda dava dışı ... Turizm şirketinin tesisleri işletme hakkı kazandığını, dava dışı şirketin sözleşmedeki haklarını davalı şirkete devrettiğini ancak idare mahkemesince ihale işleminin iptal edilerek iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiğini, davalı şirketin haksız işgalci olarak taşınmazı kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek 01.01.2009 – 30.06.2009 tarihleri arası bakiye 272.635 TL , 01.07.2009- 31.12.2009 tarihleri arası 330.000 TL ecrimisilin dönem sonları itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazda davacının mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesiyle idare mahkemesinin ihaleyi iptal ettiğini, davacı kurumun tasarruf yetkisi bulunmadığından ecrimisil isteyemeyeceğini ayrıca istenilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haksız işgalci olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu ... Kumsalı'nda bulunan tesislerin işletilmesinin 18.05.2004 tarihli ihale ile dava dışı ... Turizm şirketine verildiği, dava dışı şirket ile ... 6.Noterliğinin 28.05.2004 tarihli ve 18732 yevmiye numaralı işlemi ile sözleşme aktedildiği, davacı kurumun muvafakati ile sözleşmenin davalı şirkete devredildiği, davalı şirketin tesisleri işletmek suretiyle taşınmazdan faydalandığı, Ölüdeniz Belediye Başkanlığı'nca ihaleye yönelik açılan dava sonucunda Muğla İdare Mahkemesi'nin 2004/1127E – 2005/1890K sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verilerek, kararın, Danıştay 13.Dairesi'nin 21.05.2008 tarihli 2007/1695 Esas – 2008/437 Karar sayılı ilamı onanmasına karar verildiği sabittir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunun 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında eldeki davanın mutlak veya nisbi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan sözedilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulama, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşecektir.
Hâl böyle olunca davanın, genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön