8. Hukuk Dairesi 2016/20437 E. , 2019/1294 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen, ... ili Merkez ilçesi 653 ada 218 parselde kayıtlı tarla, ... ili ... ilçesi 124 ada 70 parselde kayıtlı bahçe ile 121 ada 3 parselde kayıtlı arsalı kargir ev ve ... plakalı araç üzerinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, tarafların yurtdışında çalıştıklarını, 1979 yılı sonlarına doğru çalışmaya başlayan davacının 1985 yılında Türkiye'ye döndüğünü, 1989 yılında tekrar yurtdışına gittiğini, bu sefer 1992 yılında çalışmaya başladığını, davacının 2000 yılından sonra da çalışamadığını, 121 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın davalıya babasından kaldığını, sağlığında babasının katkısı ile üzerine tek katlı ev yapıldığını, yapı kullanma iznine göre 01.05.1979 yılında inşaata başlandığını, 02.11.1979 tarihinde ise inşaatın bittiğini, ikinci katın inşaasının ise 2002 yılında başlayıp bitirildiğini, taraflar arasında 1998 yılında boşanma davası açıldığını, fakat sonrasında tarafların barıştığını, 2002 yılında ise yeniden boşanma davası açıldığından, bu nedenle davacının katkıda bulunmasının imkansız olduğunu, 653 ada 218 parselin 1977 yılında alındığını, davacının katkı sağlamadığını, 124 ada 70 parseldeki taşınmazın davalıya babasından intikal ettiğini, 1/4 hisseyi davalının sonradan kardeşi ...'tan satın aldığını, aralarında boşanma davası görülmesi nedeniyle davacının katkı yapmasının imkansız olduğunu, ... plakalı aracın 22.07.1999 tarihinde edinildiği, 1998 yılındaki boşanma davası nedeniyle araçta da katkısı olamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 12.820.18 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak 'katkı payı alacağı' hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad.544, TBK mad.646).
Mal ayrılığı rejiminde eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.
Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır.
Somut olaya gelince eşler, 21.07.1969 tarihinde evlenmiş, yabancı mahkemede 03.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün tanınmasına yönelik kararın kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu mallar, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın, çalışarak elde ettiği gelirle katkıda bulunulduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179).
Mahkemece 31.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulmuş, 124 ada 70 parselde kayıtlı taşınmazın 1/4 hissesinin miras yolu ile intikal ettiği, 1/4 hissenin ise, 06.11.2001 tarihinde ... ...'dan satın alındığı, davacının satın alınan hissenin edinim tarihinde çalıştığı, kazanç belgelerine göre davacının ortalama gelirinin davalının gelirinin yarısı oranında olduğu, bu durumda davacı eşin katkısının %35 olarak belirlendiği, 124 ada 70 parselle ilgili yapının 2004 yılında yapıldığı belirtildiğinden ve taraflar arasındaki tasfiye 2003 yılında sona erdiğinden, bu yapıyla ilgili hesaplama yapılamayacağı, 121 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, dava tarihindeki ağaç, zemin, yapı(yapının toplam değeri) olarak toplam değerinin davalının 1/4 hissesine karşılık gelen değerinin 21.104,93 TL olup, davacının katkı oranı %35 olarak belirlendiğinden, katkı payı alacağının 7.386,72 TL olacağı, dava tarihi itibariyle taşınmaz üzerindeki yapının zemin katı üzerine sonradan yapılan birinci katı ile ana taşınmaz değerinin 1/4 hisseye tekabül eden kısmın değerinin %35 'i olan 3.683,46 TL'nin de katkı payı alacağı olduğu, yine ... plakalı aracın dava tarihindeki değerinin %35'i olan 1.750 TL katkı payı alacağı olarak belirlenmiş ise de, hükme dayanak alınan 31.06.2016 havale tarihli hesap bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bilgiler içerdiğinden, bu rapora dayanarak hüküm verilmesi doğru değildir.
Davaya konu, 121 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz, arsalı kargir ev olarak tapuya kayıtlı olup, davalı adına tam hisseli olarak, kadastro tespiti yolu ile tescil edildiği, dayanak 12.10.1982 düzenleme ve 08.04.1983 kesinleşme tarihli kadastro beyannamesi incelendiğinde, 3 numaralı parselin davalının babası tarafından 1977 yılında davalıya satış yolu ile devredildiği, davalının 1977 yılında bu parsel üzerine ev inşaa ettiği ve halen kullandığının belirtildiği, davalının bu taşınmazı 17.12.2007 tarihinde üçüncü bir kişiye devrettiği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut olan, inşaatı devam eden binanın biten kısmı için verildiği anlaşılan, yapı kullanma izin belgesi incelendiğinde, inşaata 01.05.1979 tarihinde başlandığı, 02.11.1979 tarihinde bittiği ve toplam kat sayısının iki olarak belirtildiği, dosyada mevcut hizmet belgelerinden davacı kadının 01.11.1977-28.05.1986 arası dönemde çalıştığı, bu dönemde çocuk yetiştirme sürelerinin dikkate alındığı, anlaşılmaktadır. Buna göre, davaya konu 121 ada 3 parseldeki taşınmazın zeminini babasından devralmış olmakla davalının kişisel malı olup, tarafların dosyada bulunan hizmet dökümleri dikkate alınarak Dairenin yukarıda açıklanan ilke ve uygulamaları doğrultusunda 121 ada 3 parsel üzerindeki iki katlı yapı nazara alınarak, katkı payı alacağı hesabı yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, nasıl bulunduğu anlaşılamayacak şekilde 121 ada 3 parsel için ¼ hisse değerine göre hesaplama yapılması doğru değildir.
Davacı vekilinin 124 ada 70 parseldeki taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince bu taşınmazın tam hisse ile İsmail ... adına kayıtlı iken, 3/28 hissesinin 28.07.1994 tarihinde davalı adına intikal suretiyle tescil edildiği, aynı tarihte mirasçıların aralarında yaptıkları taksim neticesi 1/4 hisse sahibi oldukları, davalının 06.11.2001 tarihinde 1/4 hisseyi ... ...'dan satın aldığı, dosya kapsamına göre parsel üzerine inşaa edilen evin boşanma dava tarihinden sonra 2004 yılında yapıldığı anlaşıldığına göre, Mahkemece bu yapıdan dolayı davacı lehine alacak hesabı yapılmaması doğru ise de taşınmazın zemin değerine göre, davalının 06.11.2001 tarihinde satın aldığı 1/4 hissenin dava tarihindeki değeri üzerinden yukarıda açıklanan Dairenin ilke ve uygulamaları doğrultusunda hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz rapora göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin ... plakalı araç yönünden temyiz itirazlarına gelince aracın 22.07.1999 tarihinde davalı tarafından edinildiği, davacının araç için katkı oranı belirlenirken yukarıda açıklanan Dairenin ilke ve uygulamaları doğrultusunda, evlenme tarihinden aracın edinme tarihine kadar tarafların gelirleri ve aracın dava tarihindeki değeri dikkate alınarak katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken denetime elverişli olmayan hesap bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 388/4. ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/20437 E. , 2019/1294 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat