8. Hukuk Dairesi 2018/16231 E. , 2019/780 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
DAVACI (Alacaklı) : Tuba ... Boru Profil Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.
DAVALI (Üçüncü Kişi) : ... ... Geri Dön. İnşaat Mad. Nak. Har. San. Ve Tic. Ltd. Şti.
DAVALI (Borçlu) : ...
DAVA TÜRÜ : İstihkak
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 8. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 8. icra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K... A R A R
Davacı alacaklı vekili, 06/08/2015 tarihinde borçlunun adresine hacze gidildiğini, haciz mahallinde hazır bulunan ... ... tarafından işyerinin davalı ücüncü kişiye ait olduğunun ifade edildiğini, haciz mahallinin üzerinde hurda yığınları bulunan bir arazi olduğunu, bağımsız bölüm numaralarının belirtilmediğini, borçlunun da adresini numara olarak değil, ada parsel numarası olarak bildirdiğini, hacze gidildiğinde akrabalarının o anki mevcut duruma göre beyanda bulunduklarını, tarafları aynı olan aynı İcra Müdürlüğünün 2013/8898 E. sayılı dosyasında 28/11/2013 tarihinde hacze gidildiğinde, davaya konu hacizlerde hazır olan ... ...'ın babası .. ...'ın istihkak iddiasında bulunduğunu, açtığı davanın ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas sayılı dosyası ile reddedildiğini, bu davayı açtıktan bir gün sonra ... ... ve ... ... tarafından ... ... Ltd. Şti'nin kurulduğunu, tüm mallar borçluya ait olmasına karşılık, borcun doğumundan sonra kurulan şirket üzerinden istihkak iddiasında bulunulduğunu, ... ...nde bulunan işyerlerinin yarısının ... soyadlı akraba olan şahıslara ait olduğunu, birbirlerini alacaklılardan korumak amacı ile muvazaalı işlemler yaparak borçlarını ödemediklerini, davalı şirket ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz yapılan işyerinin devredildiği kabul edilse dahi, bu devrin İİK'nin 44. madde koşullarına uygun olarak yapıldığının iddia ve ispat edilemediğini, BK'nin 179. maddesi gereğince de işyerini devralan kişinin, devraldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağını belirterek davanın kabulü ile davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, haciz mahallinin hurda yığınları olan bir arazi olduğunu, arazide numara ve bağımsız bölümlerin bulunmadığını, haciz mahallinin borçlunun babasının ölümünden önce 883 parsel iken 14.01.2013 tarihinde ifraz edilerek .... ada numarasını aldığını, hissedarların 2 nolu parseli .. ...'a, 3 nolu parseli ... ...'a, 4 nolu parseli ise ... ve kardeşine verilmesi konusunda anlaştıklarını, Belediye tarafından sokak ve numara verilmediğini, işyerlerinin çoğunluğunun .. ...'a ait olduğunu, borçlunun işlerini yürütemediğini, iflas noktasına getirdiğini, müvekkillerine de borçlandığını, muvazaalı işlemlere giriştiğini, aralarında husumet yaratıldığını, müvekkilleri ile hiçbir sosyal ve ticari ilişkisinin kalmadığını, haczedilen malların borçlu ile bir ilgisinin olmadığını, haciz mahallinde ve haciz sırasında borçlunun bulunmadığını, borçlulara ait evrak ve emareye rastlanmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içerisinde cevaplarını bildirmediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan ilk yargılama sonunda haciz yapılan yerde borçlunun da yeri bulunduğunun ihtilafsız olduğu, malların kime ait olduğunun ispatı bakımından faturalar sunulduğu, ancak haczedilen mallar ile fatura konusu malların cinsi, markası, ayırt edici özellikleri tespit edilemediğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, üçüncü kişi şirket ortakları ile borçlunun akraba oldukları, aynı arazide hurdacılık yaptıkları, aralarında organik bağ bulunduğu, İİK'nin 97/a-2 maddesi gereğince haczedilen mahcuzları borçlu ile üçüncü kişinin birlikte ellerinde bulundurdukları, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksinin kesin ve güçlü delillerle ispatlanamadığı yönündeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı üçüncü kişi vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... 19. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2017 tarihli ve 2017/455 Esas - 2017/317 Karar sayılı kararı iledavacı alacaklı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği delil, belgeler ile davalı üçüncü kişi vekili tarafından cevap dilekçesinde belirtilen delillerin toplanmadığı, özellikle dosya numaraları belirtilen icra takip dosyaları ile icra mahkemesine ait dosyaların celbi sağlanarak bir değerlendirme yapılmadığı, haciz mahalli olan adresin tespiti bakımından hiçbir araştırma yoluna gidilmediği, davalı üçüncü kişinin keşif talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, ticaret sicil kayıtları ile vergi dairesinden ilgili kayıtların getirtilmediği, mahkemece taraf beyanları doğrultusunda haczin yapıldığı yerin belirlenmesi yoluna gidildiği, sadece davalı üçüncü kişinin bildirdiği bir tanığın dinlendiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığının karar gerekçesinde kısaca açıklandığı, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde sonuca gidildiği, takip borçlusu ile davalı üçüncü kişi şirket arasındaki organik bağın hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmadığı, tarafların delil listesi kapsamında belirtilen diğer delillerin toplanmamasının gerekçede tartışılmadığı, Mahkemece öncelikle harç eksikliği yönünden ilgili prosedürün yerine getirilmesi, harç eksikliğinin giderilmesi halinde ise taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile HMK'nin 353/1-a-6 maddesine göre davalı üçüncü kişi vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanı, diğer mahkemelerde görülen istihkak davalarına ilişkin dosya ve kararlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, haciz yapılan yerde borçlunun da yeri bulunduğunun ihtilafsız olduğu, malların kime ait olduğunun ispatı bakımından faturalar sunulduğu, ancak haczedilen mallar ile fatura konusu malların cinsi, markası, ayırt edici özelliklerinin bulunmadığı, bu tespit yapılamadığından bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, üçüncü kişi şirketin ortakları ile borçlunun akraba (kuzen) oldukları, aynı arazide hurdacılık yaptıkları, aralarında organik bağ bulunduğu, İİK'nin 97/a-2 maddesi gereğince haczedilen mahcuzları borçlu ile üçüncü kişinin birlikte ellerinde bulundurdukları, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksinin kesin ve güçlü delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, davalı üçüncü kişi vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
... 19. Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2018/882 Esas, 2018/ 31 Karar sayılı kararı ile davaya konu takip dosyalarında ödeme emirlerinin tebliğ edildiği adres ile haciz adreslerinin farklı olduğu, haciz mahallinde borçluya ait herhangi bir evraka rastlanılmadığı gibi borçlunun da haciz sırasında hazır olmadığı, bu durumda mülkiyet karinesi davalı üçüncü kişi lehine olup bu karinenin aksinin davacı alacaklı tarafça duraksamaya yer vermeyecek şekilde güçlü delillerle kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında sadece akrabalık ilişkisi bulunmasının haczedilen menkullerin borçluya ait olduğu hususunu ispatlamaya yeterli olmadığı, aksine borçlu ile 3. kişi arasında görülen ceza davası nedeniyle husumet bulunduğunun da kabulü gerektiği, ispat yükü altında bulunan alacaklı tarafından dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğu, borçlu ile üçüncü kişinin adreste birlikte faaliyet gösterdiği veya aralarında fiili-hukuki bağ bulunduğu kanaatini oluşturacak deliller dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi üzerine istinaf kararı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK'nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. ... 28. İcra Müdürlüğünün 2013/11329 esas sayılı takip dosyası yönünden
Yukarıda belirtilen takip dosyası içeriğinde dava dilekçesinde yer verildiği şekli ile 06.08.2015 tarihinde davalı üçüncü kişi şirketin istihkak iddiasına konu bir haciz tutanağı bulunmadığı halde, bu hususun taraflardan sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2. Mahcuzlardan ahşap kiriş doka yönünden
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacı alacaklı vekilinin yargılama esnasında, 09.02.2017 tarihli başka bir haciz işlemi esnasında ahşap kiriş doka üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını ve ek haciz yapılmasını talep ettiği ve dava konusu haczin kaldırıldığı, bu itibarla bu menkuller yönünden davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yine davalı üçüncü kişi vekilinin dava konusu bu menkulün ... 28. İcra Müdürlüğünün 2013/10461 sayılı takip dosyasında da haczedildiğini ve alacaklı vekilinin talebi ile bu haczin de kaldırıldığını beyan ettiği anlaşılmakla, bu hususa ilişkin haciz tutanaklarının celp edilerek iddianın değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3. Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentler dışında kalan sair hususlar yönünden
Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Alacaklı tarafça delil olarak gösterilen ve Dairemizce aynı gün karar düzeltme incelemesi yapılan ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar sayılı dosyasında “... Sanayi ... No:2” adresinde gerçekleştirilen hacizlere ilişkin olarak görülen davada üçüncü kişi şirket ortaklarının babaları .. ... tarafından, aralarında husumet bulunan borçlunun, haciz adresinde bulunan konteynerlerin içerisine istiflenmiş şekilde evrak bıraktığı ve bu durumu alacaklı şirket sahibi ile paylaştığının iddia edildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre haciz adresi ... ...nin üzerinde hurda yığınları bulunan geniş bir alan üzerinde kurulu olduğu, zeminde ilgililerince kullanılan kısımların birbirinden ayrı bağımsız bölümler olmadığı, ayrı numaralarının bulunmadığı, “... Sanayi ... Girişi No:2” adresinde 28.11.2013 tarihinde gerçekleştirilen ilk haciz esnasında alacaklı vekilinin girişteki bekçi kulübesinin arka sol tarafındaki konteynerin içerisinde evrak araması yapılmasını talep ettiği, bunun üzerine konteynırın içerisindeki ranzanın altında borçlu ... ve diğer takip borçlusu Nisan… Şirketine ilişkin ödeme emirleri ve kaşe bulunduğu, yine alacaklı vekilinin talebi ile haciz mahallinde bulunan başka bir konteynerin içerisine girildiği, burada bulunan kasanın çilingir marifeti ile açıldığı ve içerisinden borçluya ait nüfus cüzdanı fotokopisi çıktığı, üçüncü kişi şirket ortağı ile borçlu Resul ve kardeşi ... ... arasında geçen 13.01.2014 tarihli olaya ilişkin olarak tutulan İlçe Jandarma Komutanlığı tespit tutanağında tarafların husumetli ve akraba oldukları belirtildiği gibi araç aramasında üzerinde borçlunun ve ortağı olduğu şirketin ünvanının yazılı olduğu arkası yapışkanlı kartvizit ve kaşeler bulunduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davaya konu haczin, “... ... ... Caddesi No:1129” adresinde yapıldığı, alacaklı vekilince Dairemizce aynı gün karar düzeltme incelemesi yapılan ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar sayılı dosyasında haciz yapılan “... Sanayi ... No:2” yine Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/72 Esas-2015/1531 Karar sayılı dosyasında haciz yapılan “... Sanayi ... 42255 ada 7 parsel” adreslerinin aynı adresler olduğunun iddia edildiği, davalı üçüncü kişi şirket vekilinin, adreslerin aynı adresler olduğu iddiasının doğru olduğunu, .. ...’ın kendisine ait bu arazinin bir kısmını 04.12.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile üçüncü kişi şirkete kiraya verdiğini beyan ettiği, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar sayılı dosyasına dayanak ... 28. İcra Dairesinin 2013/8898 sayılı takip dosyasında 02.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen hacizde, haciz adresinde .. ...'ın oğulları tarafından 05.12.2013 tarihinde kurulan ...... Şirketinin faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, .. ...’ın ise haciz adresini iki sene öncesinde devrettiğini, buranın güvenliğini sağladığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüm bunların yanı sıra, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar sayılı dosyasına, .. ... tarafından delil olarak ibraz edilen alacaklısı farklı, borçlusu ... ...... Şirketi ile ... ... ve ... olan takip dosyasında “... Sanayi ... 42225 ada 7” parsel adresinde yapılan 10.01.2014 tarihli haciz esnasında aynı zamanda ... ...… Şirketinin yetkilisi olan borçlunun kardeşi ... ...’ın hazır olduğu, dükkanın yanında bulunan tabelada bu şirketin ünvanının yazılı olduğu hazır olan bekçinin gelinen yerin ... ...'a ait olduğunu beyan ettiği, daha sonra bu beyanından döndüğü, her hurda üzerinde ... ...... Şirketine ait stickerlar görüldüğü, bu esnada .. ... vekilinin haciz mahalli çevresindeki bütün kapalı mekanların borçluya ait olduğunu, müvekkilinin arazisinin ise borçlunun adresine bitişik olduğunu, açık arazideki malların müvekkiline ait olduğunu iddia ettiği, yine .. Caddesi Eski 12. Cad. ... ... adresinde 10.01.2014 tarihinde gerçekleştirilen haciz esnasında borçlu ... ve kardeşi ... ...'ın ortakları oldukları ... ...... Şirketine ait belgeler bulunduğu, daha sonra haciz adresine gelen .. ...'ın bu adresin de kendisine ait olduğunu iddia ettiği, alacaklı tarafça ibraz edilen başka bir davaya ilişkin olarak 29.03.2014 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen yazı cevabında, haciz adresi 2 numaralı işyerinin ... ve ... isimli kişilerce işletilirken yaklaşık 1 yıl kadar önce amcaları üçüncü kişiye sattıkları, aynı pafta içerisinde olması nedeniyle ikinci bir iki numaralı işyerinin olduğu, bu işyerinin üçüncü kişi ve oğulları tarafından işletilen ....... Şirketine ait olduğu, adres sisteminin karmaşık, dağınık ve belirli bir sıralama içinde olmadığı bildirilmesine rağmen ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar sayılı dosyasında İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen araştırma tutanağında haciz adresinin borçlu ile ilgisinin olmadığı, .. ... tarafından faaliyette bulunduğunun bildirdiği, ... Esnaf Odası ise yazı cevabında, 2 numara olarak gösterilen haciz adresinde .. ...'ın 1994 yılından bu yana faaliyet gösterdiğinin bilindiği bildirilmiştir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde 'Hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir...' hükmü nazara alınmak suretiyle, haciz adresinin netleştirilmesi, dosya içerisinde yer alan tapu kayıt örneklerine göre, ... Sanayi ... 42255 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 17.06.2008 tarihinde .. ... adına tescil edildiği de göz önüne alınarak, yukarıda açıklamalar kısmında yer verilen adresler ile haciz adresinin aynı yerler olup olmadığının tespiti ve deliller arasındaki çelişkinin giderilmesi için gerek görüldüğü takdirde eldeki davaya konu hacizleri gerçekleştiren icra memurları ile, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1790 Esas-2015/292 Karar ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/72 Esas-2015/1531 Karar sayılı dosyalarındaki dava konusu hacizleri gerçekleştiren icra memurlarının yer göstermesi ve fen bilirkişisinin refakati ile mahallinde keşif yapılarak,Yargıtay denetimine olanak sağlama açısından keşif sırasında çekilen fotoğraf ve video görüntülerinin CD ortamına aktarılarak, bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeni ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenler ile davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/16231 E. , 2019/780 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat