8. Hukuk Dairesi 2018/7467 E. , 2020/8314 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/7467 E. , 2020/8314 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Tahliye ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeninin... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 639 ada 2 parselde B3 blok, 4. kat, 27 numarada kayıtlı bulunan daireyi satın aldığını, söz konusu dairenin tapuda 27 numara, ancak binada yapılan tahsise göre 41 numara olarak göründüğünü, davacının dava konusu daireye yerleşmek istediğini, ancak dairenin davalılar tarafından işgal edilmiş olduğunu öğrendiğini, davalıların gayrimenkulü yaptıran kooperatifle ilgili hukuki meseleleri olduğunu ileri sürerek daireyi boşaltmadıklarını beyanla davalıların haksız işgaline son verilmesi için, elatmanın önlenmesine karar verilerek davalıların taşınmazdan tahliyesine, davalılar tarafından haksız kullanım nedeniyle tapunun davacıya devri tarihinden itibaren ecrimisil bedelinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 2.000,00 TL ecrimisil tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle, kooperatif kayıtlarında usulsüzlükler yapıldığını, bu usulsüzlükler üzerine diğer davalı ... tarafından tapu iptal ve tescil davası ile tazminat davası açıldığını, kooperatif yetkililerine karşı suç duyurusunda bulunulduğunu, vekil edenlerinden ecrimisil istenemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, taraf gösterilseler dahi ecrimisil istenebilmesi için dava konusu dairenin davacıya ait olduğuna dair daha önce herhangi bir yazılı belge veya ihbarname veyahut herhangi bir dava gerektiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı taraf 08.07.2015 tarihli sunmuş olduğu dilekçesi ile davalı ... hakkındaki davasını atiye bıraktığını bildirmiştir.
Mahkemece, davanın elatma yönünden konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden şartlar oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Davacı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
a) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesinin birinci fıkrası “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmeder” şeklinde düzenlenmiştir. O halde davalılarca yargılama esnasında taşınmaz boşaltılıp davacıya teslim edildiği anlaşılmakla ve mahkemenin de kabulü bu doğrultuda olmakla, davanın açılması sırasında davacının haklı olduğu dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmış olması doğru görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olamayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Dosya kapsamına göre, davalıların davaya konu taşınmazda ikamet ettikleri ve kooperatif aidatı ödedikleri beyanlarından da anlaşılmakla, haklı bir nedene dayanmaksızın taşınmazı kullanan işgalcinin oturduğu dairenin aidatını ödüyor olması onu iyi niyetli kılmayacaktır. O halde davaya konu taşınmazın maliki sıfatına haiz davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki talebin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-b) ve (2) nolu bentte yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1-a) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön