8. Hukuk Dairesi 2020/2801 E. , 2020/6105 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, aynı zamanda kardeş olan davacı ..., davalı ... ve dava dışı ...'in murislerinden kalan taşınmazlar yönünden 1990 yılında kendi aralarında adi yazılı şekilde miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, 1997 yılında ...'in vefat ettiğini, yazılı taksime göre yarı yarıya davalı ... ve dava dışı ... adına kayıtlı olması gereken taşınmazların tamamının 2007 yılında yapılan kadastro çalışmasında davalı ... adına tescil edildiğini, davacının ...'in mirasçısı olduğunu açıklayarak, tamamı davalı ... adına tespit ve tescili yapılmış olan taşınmazların tapularının iptalini, taraflar arasında imzalanan mirasın rızai olarak taksimine ilişkin 25.05.1990 tarihli sözleşme ve miras hissesi gözetilmek suretiyle davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan keşif ve dinlenen taraf tanıklarından paylaşımın hangi taşınmazları kapsadığı konusunda mahkemede yeterli kanaat oluşmadığı ve dava edilen taşınmazlar açıkça belirtilmediği gibi taksim sözleşmesi ile açık bir bağlantı kurulmamış taşınmazların, tarafların murislerine ait olduğu konusunda mahkemeye karar vermeye yetecek dosya kapsamında delilin bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazların uzun süre davacıların zilyetliğinde bulunması davacı tarafça işlenmesi ve tasarrufta bulunması ve nizasız ve fasılasız zilyetliğin sürdürülmesinin taksim sözleşmesinden dönüldüğü şüphesini uyandırmakta olduğu, taşınmazların hak ve kullanımlarının davalı tarafça hiçbir itiraza uğramaması, davacı tarafça taşınmazların tamamı üzerinde paylı mülkiyeti aşan tasarruflarda bulunulması ve davalının buna herhangi bir itirazda bulunmaması üzerine yapıların yapılması ağaçların dikilmesi gibi malike özgü davranışların hiç bir itirazla karşılaşmadan yıllarca sürmesi dikilen ağaçların 8 yaşlarına gelmesi dikkate alındığında davalının bundan haberdar olmamasının mümkün olamayacağı, miras taksim sözleşmesinin taraflarca zımnen sona erdirildiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde dava konusu taşınmazların tapusuz iken dava dışı ... ile davalı ... arasında yapılan 02.10.1995 tarihli adi yazılı hibe sözleşmesiyle ...'in tüm haklarını davalıya devrettiği, ...'in 1997 yılında vefat ettiği, taşınmazların 03.07.2007 tarihli tesis kadastrosu ile davalı adına tescil gördüğü sabittir. Talep, miras taksimde ...'e yarı oranda bırakılıp tapuda bu şekilde kaydedilmesi gereken taşınmazlar yönünden ...'in ölümüne dayanarak miras hakkından kaynaklı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece ...'e yarı oranda bırakıldığı davacı kabulünde olan taşınmazların tapusuz olduğu, ... ile davalı ... arasında adi yazılı şekilde 1995 yılında hibe sözleşmesi akdedildiği, geçerli şekilde yapılan sözleşme ile tapusuz taşınmazların tamamının davalı ...'e geçtiği ve davacının bu taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığı gözetilerek, davanın bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/son maddesi uyarınca, sonucu itibarıyla doğru olan kararın gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz edilen ve sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle HUMK'un 438/son maddesi gereğince, gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2020/2801 E. , 2020/6105 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 116 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat