8. Hukuk Dairesi 2018/11770 E. , 2020/4393 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/11770 E. , 2020/4393 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın vekil edenleri ait olduğunu, davalıların taşınmaza müdahale ettiğini belirterek, müdahalenin önlenmesini ve 10.000,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 108 ada 4 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 1.547,84 m2 lik kısma müdahalenin önlenmesine, 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, 2.415,06 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1.Davalılar vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
Bilindiği üzere, elatma bir haksız eylem olup varlığı her türlü delil ile ispatlanabilir.
Somut olaya gelince, Mahkemece, davalıların 4 nolu parselin 1.547,84 m2 lik kısmının davalılar tarafından kullanıldığı gerekçesiyle müdahalenin önlenmesine karar verilmiş ise de, dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar yerinde değildir. Şöyle ki, dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı ... ''5 yıl öncesine kadar ... ...'ın taşınmazı kullandığını, sonrasında kimin kullandığını bilmediğini'' beyan ettiği, diğer davacı tanığı ... de ''taşınmazı ... ... mı, ... ... mı yoksa çocukları tarafından kullanılıp kullanılmadığını bilmediğini'' beyan ettiği, davalı tanıklarının da ''5-6 yıl öncesine kadar ... ...'ın taşınmazı kullandığını'' beyan ettikleri anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, mevcut delil durumu itibariyle dava tarihinde dava konusu taşınmaza davalıların müdahalesinin olduğu ispatlanamadığından müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
2. Davalılar vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince, Mahkemece, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisile karar verilmiş ise de, dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar yerinde değildir. Şöyle ki, dinlenen tüm tanıkların ''taşınmazı davalıların 5-6 yıl öncesine kadar kullandığını'' beyan ettiği, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içinde davalıların taşınmazı kullandıkları mevcut delil durumu itibariyle ispatlanamadığı, davalıların cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulundukları anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, davalıların haksız işgali dava tarihinden 5-6 yıl önce sona erdiğinden ecrimisil isteğinin de reddine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön