8. Hukuk Dairesi 2018/14202 E. , 2020/3764 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin ve davalının kardeş olduklarını, muris babalarının vefat etmeden önce dava konusu 1315 ada 9 parsel sayılı taşınmazı 19.03.1990 ve 26.10.1993 tarihlerinde yapılan iki işlem ile ivazsız olarak davalıya devrettiğini, bu işlemin iptali için dava açtıklarını ve bu davada kabul kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini ifade ederek, davalıdan 19.03.1990 ve 26.10.1993 tarihlerinden itibaren kademeli olarak işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, bilahare taleplerini 14.299,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, vekil edeninin taşınmazı iktisap ettiği tarihte üzerinde tek katlı ve ilkel şartlarda yapılmış bir inşaatın mevcut olduğunu, müvekkilinin daha sonrasında söz konusu inşaatta tadilatlar yaptığını ve zaman zaman kira aldığını, elde edilen kiraların sürekli olmadığı gibi miktar olarak da cüzi olduğunu, söz konusu yapı ile davacının iptal ettirdiği dönemdeki taşınmaz durumunun bir ilgisi olmadığını, müvekkilinin taşınmazı tapuda satın aldığını, davacının hükme bağlanan davası ile 1/3 malik olduğu hisseden sonra bu kısmı için ecrimisil talebinin uygun olmadığını ifade ederek, haksız ve mesnetsiz, zamanaşımına uğrayan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 6.5.2008 tarihinde açılan muris muvazaası davasında dava konusu 1315 ada 9 parselin 1/3 payının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen kararın 16.12.2011 tarihinde kesinleşmesi ile 325 m2 arsa niteliğindeki 1315 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalının 2/3, davacının 1/3 paylı malik olduğu, taşınmaz üzerinde zemin katında 1 daire ve 2 işyeri, 1. katında kaba inşaat halinde 1 daire ve 1 işyerinden oluşan bina bulunduğu, zemindeki 1 nolu dairede davalının kendisinin oturduğu, 1.kattaki işyerinin davalı tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerinin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı satın aldığı hali ile evden herhangi bir gelir elde etmediğini, kendisinin oturduğunu, binada yaptığı tadilat vs. den sonra kendi tarafından yapılan bölümden zaman zaman kira aldığını belirtmiştir. Davalı tanıkları ise taşınmazda kiracı görmediklerini beyan etmişlerdir. Dava 6100 sayılı HMK döneminde açıldığına ve davacı tarafça açıkça tanık deliline dayanılmadığına göre, davalıdan kiraya verilen dönemler sorularak, buna göre ecrimisil hesabı yapılması gerekirken, tümden ecrimisil hesabı yapılması doğru değildir.
Bununla birlikte belirtmek gerekir ki ilke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince Mahkemece hükme esas alınan raporda zemin kat 1 nolu daire, zemin kat 1 ve 2 nolu işyeri ile 1. kat 3 nolu işyeri için dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için hesap yapıldığı ve az yukarıda belirtilen Dairemiz ilkelerine aykırı olarak her bir ecrimisile konu bölüm için dava tarihindeki ecrimisil bedeli belirlenip önceki dönemlere endeks uygulanarak toplam ecrimisilin tespit edildiği ve bundan davacının payına düşen bedel belirlenerek sonuca gidildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, üst kattaki işyerinin davalı tarafından yapıldığı ispatlandığına göre, bu bölüm için işyeri üzerinden ecrimisil hesabı yapılması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/14202 E. , 2020/3764 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat