8. Hukuk Dairesi 2016/21070 E. , 2020/3407 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/21070 E. , 2020/3407 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali İle Tescil Ve Alacak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı dava dilekçesinde, tarafların murisi adına kayıtlı olan 354 parsel sayılı taşınmazın davacının annesi ve kardeşinden harici satışla alındığını belirterek tapunun iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa ödenen bedelin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, harici satışın geçersiz olduğunu, satış senedindeki taşınmazın neresi olduğunun belli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacının, tapu maliki Fatma’nın mirasçısı ve yakın murisi ...’dan intikal eden hisseyi ...... ile bir kısım davalıların yakın murisi ...’den adi senetle satın aldığını belirterek zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunması karşısında, mahkemenin sözleşmeyi satış vaadi olarak değerlendirerek davanın reddine karar vermesi doğru değildir.
6100 sayılı HMK'nin 33. maddesi uyarınca hakim Türk Hukuku'nu re'sen uygular. Bu ilke uyarınca olayları belirlemek taraflara, bu olayların hukuki sonuçlarını tayin etmek hakime düşer. Dava konusu taşınmazların sahibi ve tarafların kök murisi olan Fatma’nın (....kızı) dosyada bulunan veraset belgesinin incelenmesinde davacı ve davalıların mirasçı olduğu saptanmış olduğundan, dava, mirasçılar arasında açılıp yürüyen adi satışa dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
TMK’nin 677/1. maddesine göre, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında tapulu taşınmazlar bakımından yapılacak sözleşmeler, yazılı olması koşulu ile geçerlidir. Somut olayda taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin 16.01.1964 tarihli sözleşme bulunmaktadır. Sözleşmenin incelenmesinde, satıcıların 1086 sayılı HUMK'un 297. maddesi düzenlemesine uygun parmak izi ve imzalarının mevcut olmasına rağmen ve davacı ...’ın satışa itirazı olmadığı halde imzasının bulunmaması nedeniyle satış sözleşmesine değer verilmeyerek mahkemece eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş dava konusu taşınmaz başında keşif yaparak, yerel bilirkişi beyanları ile taraflar arasında yapılan 16.01.1964 tarihli sözleşmenin mevki ve sınırlarını tatbik etmek, sözleşmenin sınır ve miktarı yönünden dava konusu 354 parsel sayılı taşınmazı kapsayıp kapsamadığı uzman bilirkişilerce duraksamaya yer bırakmadan tespit edilerek, krokiye işaretlenmesini sağlamak, sözleşmenin dava konusu taşınmazı kapsadığı tespit edilirse oluşacak sonuca karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön