8. Hukuk Dairesi 2016/16654 E. , 2020/2599 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davaya konu 34 ada 10 parselde kayıtlı bodrum, giriş ve 4 kattan oluşan taşınmazda davacıların birer daire sahibi olduklarını, davacılardan Muradiye, İbrahim ve Mehmet’in dairelerini binayı yapan müteahhit Osman Akgöz’den, diğer davacıların ise dairelerini 3. şahıslardan aldıklarını, müteahhidin inşaatı bitirdiğini ancak projeye ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı hareket ederek kat irtifakı kurmadığını, davacıların tapuda hissedar olup, müteahhidin inşa etmiş olduğu dairelere eksik pay verdiğini, dairelere isabet etmeyen payların 3. şahıslara satıldığını, davalının binada dairesi olmadığını, davalı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açıldığını açıklayarak, binadaki bodrum kat 12/A nolu dairenin davacı ...’e, giriş kattaki 1 nolu dairenin davacı ...’a, 1. kattaki 2 nolu dairenin davacı ...’ye, 2. kattaki 3 nolu dairenin davacı ...’ye, 3. kattaki 4 nolu dairenin davacı ...’ye, 4. kattaki 5 nolu dairenin davacı ...’e ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, celselerde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, davanın muhdesatın tespiti davası olduğu, taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olup kat irtifakı kurulmadığından, dava konusu taşınmazların davacılar tarafından yapılmadığı, davacılar tarafından dairelerin olduğu şekliyle satın alındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı ve içeriğine göre, davacıların dava konusu taşınmazın toprak malikinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapması sonucunda müteahhitten daire satın alan kişiler oldukları açıklanarak, bu nedenle taşınmaz üzerindeki binada yer alan her bir dairenin ayrı ayrı davacılara ait olduğunun tespiti talep edilmiştir. Davacıların bu talepleri özü itibariyle yüklenici ile toprak sahibi arasındaki sözleşme hukukundan kaynaklandığından davacıların eda davası açmaları gerekirken muhdesatın tespiti davası açmalarında hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de redde ilişkin hüküm sonucu itibarıyla doğru olduğundan, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden temyiz edilen hükmün HUMK'un 438/son maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1086 sayılı HUMK'un 438/son fıkrası gereğince gerekçesi değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2016/16654 E. , 2020/2599 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat