8. Hukuk Dairesi 2016/16501 E. , 2020/418 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/16501 E. , 2020/418 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan bir adet mesken ve araç bulunduğunu, davacının tütün ekim işinde çalışması ve ayrıca ailesinin maddi yardımlarıyla bu malların alımına katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla araç yönünden 3.000,00 TL, mesken yönünden 45.000,00 TL olmak üzere toplam 48.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmaz ve araç alımında davacının ve ailesinin hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu araç üzerinde davacının talebi aşılmayarak davacının 3.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde katkısının ispat edilememiş olması sebebiyle fazlaya ilişkin talepleri reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre mesken yönünden dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki katkı payı alacağının hesaplanabilmesi için davacının elde etmiş olduğu gelirlere ihtiyaç olduğu, davacıya evlenme tarihi ile taşınmazın edinme tarihi olan 1983-1996 yılları arasında elde ettiği gelirlere ilişkin yazılı belge sunması için kesin süre verildiği, ancak davacı tarafça davacının gelirlerine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, davacı tanıklarının davacının evde dikiş yaptığını ve annesinin tarlasında tütün ektiğini belirttikleri ancak bu gelirlerin soyut olarak beyan edilmiş olması sebebi ile oranlama yapılmasının mümkün olmadığı, somut olarak davacının kattığı miktarın tespit edilemediği gerekçesiyle mesken yönünden ret kararı verilmiş ise de yapılan değerlendirmenin dosya kapsamı ile örtüşmediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, iddia, savunma, davalı tarafın 15.12.2014 tarihli ikinci cevap dilekçesi içeriği ve dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadının tütün ekim işinde çalışarak sürekli ve düzenli gelir elde ettiği sabit olup, dava konusu mesken alımında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki dosya kapsamında katkı payı alacağı hesabı için eşlerin meskenin edinilmesine katkı oranlarını belirleyecek yeterli veri olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, TMK'nin 4. ve TBK'nin 50. maddeleri uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranının takdir edilmesi, bu oranın meskenin dava tarihi itibariyle değeri ile çarpılarak bulunacak miktar yönünden, talep miktarı da gözetilerek bir karar verilmesi olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön