8. Hukuk Dairesi 2016/10693 E. , 2020/410 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/10693 E. , 2020/410 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın HMK'nin 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, davada vekil edenlerinin muris babaları ... ’un 20.09.2000 tarihinde vefat ettiğini ve geriye murisin eşi olan davalı, müvekkilleri olan davacılar ve dava dışı diğer kişileri mirasçı bıraktığını, davalının talebi üzerine, vekil edenleri ile davalı arasında yapılan yazılı anlaşma ile davalıya, muris eşinden miras yoluyla intikal eden terekedeki miras payının, kararlaştırılan bedel karşılığında müvekkillere devredildiğini, sonrasında 13 Mart 2001 tarihinde vekil edenlere, kendi adına gayrimenkul alım satımı, diğer mirasçılarla miras taksim sözleşmesi yapma ve bilumum hukuki işlemlerde kullanılmak üzere genel vekaletname verdiğini, bu vekaletnamenin ekinde de ibraname başlıklı sözleşme ile muristen kendi payına düşen tüm menkul ve gayrimenkul malvarlığını 10 milyar TL karşılığında sattığını ve bedelini aldığını tanıklar huzurunda beyan ettiğini ancak sonrasında davalının ikametgahından ayrılması, davalının vekil edenlerine verdiği miras sözleşmesi yapma yetkisinin kullanılmasına bir kısım mirasçıların imkan tanımaması, diğer bir kısım mirasçılar tarafından İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/214 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açmasından sonra açılan davada davalıyla yapılan miras payının devri sözleşmesinin ve davalı adına miras sözleşmesi yapabilme yetkisini içeren vekaletnamenin dosyaya ibrazı üzerine mahkemece kendilerine mülkiyetin tespiti konusunda dava açılması hususunda süre verilmesi üzerine iş bu davanın açılmasının zaruret arzettiğini açıklayarak 2049 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazdaki mirasçı olması nedeniyle tescil edilen miras payının iptali ile ½ oranında müvekkilleri adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilememiştir.
Mahkemece, davalı olarak gösterilen tarafın adresinin yurt dışı olduğu, tüm araştırmalara rağmen davalının, adresinin bulunamadığı, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nin 119/1-b bendi uyarınca davalının yurt dışı adresini bildirmek ve yurtdışı harcını yatırmak üzere aynı Yasa'nın 119/2 maddesi uyarınca eksikliğin giderilmesi için davacıya 1 haftalık kesin süre verilmek üzere tebligat çıkartıldığı, tebligatın 04.06.2015 tarihinde davacı vekiline bizzat tebliğ edilmesine rağmen, bu süre içerisinde davacı vekilinin ilgili hususları yerine getirmediği gerekçesiyle, HMK’nin 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamasına karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Somut olayda her ne kadar mahkemece, davalının adresinin yurt dışı olduğu ve adresinin bulunamadığı, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nin 119/1-b bendi uyarınca davalının yurt dışı adresini bildirmek ve yurtdışı harcını yatırmak üzere aynı Yasa'nın 119/2 maddesi uyarınca eksikliğin giderilmesi için davacıya 1 haftalık kesin süre verilmek üzere tebligat çıkartıldığı, tebligatın 04.06.2015 tarihinde davacı vekiline bizzat tebliğ edilmesine rağmen, bu süre içerisinde davacı vekilinin ilgili hususları yerine getirmediği gerekçesiyle, HMK’nin 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamasına karar verildiği anlaşılmakta ise de dosya kapsamında davalıya yurt içinde tebligat yapılamamakla birlikte yurt dışında bulunduğuna dair bilgi de bulunmamaktadır, ayrıca dosya kapsamındaki mernis, evlenme tutanağı ve nüfus kaydından davalının esasen Azerbaycan uyruklu olup davacının muris babası ile evlenmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kazandığı ve sonrasında Türkiye’de yaşamaya başladığı, mernis ve adres kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır, diğer yandan mahkemenin kararına dayanak yaptığı HMK’nin 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanununun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb.K. mad. 21-25-28) gerekse Tebligat Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin ilanen tebliğ ile ilgili 48 ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir.
Bu itibarla, davacı tarafın dava dilekçesinde davalının adresini göstermiş olduğu ve nüfus kaydında mernis adresinin bulunmadığı dikkate alınarak mahkemece yapılan adres araştırmasının yanı sıra, elektrik ve su idareleri, tapu müdürlüğü, ilçe ve yüksek seçim kurulları, devlet hastanesi, bankalar vs davalının yurtiçinde adres bilgisi bulunabilecek kurum ve kuruluşlardan adres bilgilerinin sorularak dava dilekçesindeki davalı adresi ve dosya kapsamındaki araştırmalar ile elde edilen ancak tebligat yapılamamış olan davalı adresleri dışında, davalının başkaca adres bilgisinin tespit edilmesi halinde dava dilekçesi ve eklerinin bu adres ya da adreslere tebliğe çıkarılması , şayet bu suretle tespit edilen yeni adreslerde de davalıya tebligat yapılamaması yahut tebliğe yarar adresinin ilgili kurum ve kuruluşlardan sorularak araştırılmasına rağmen tespit edilememesi halinde Tebligat Kanununun 28. maddesi gereğince dava dilekçesi ve eklerinin ilanen tebliği için gerekli işlemlerin yapılması gerekirken, eksik araştırma ile ve HMK’nin 119/2. maddesinin hatalı biçimde uygulanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön