8. Hukuk Dairesi 2020/2183 E. , 2020/6796 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Anne Adı Yönünden Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 11.04.2019 tarihli ve 2017/12307 Esas, 2019/4022 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... dava dilekçesinde davalı ...'i iki yaşında iken evlatlık olarak yanına alıp baktığını, sonra onu kendisi doğurmuş gibi nüfusuna tescil ettirdiğini ileri sürerek davalı ...'in nüfus kaydından silinmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının davalıyı evlat edindiği, tek eksiğin Kanunun öngördüğü şekil şartlarına uyulmaması olduğu, dava açılmasının TMK'nin 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğu belirtilerek davanın reddi savunulmuştur.
Mahkemece 24.06.2010 tarihli karar ile davacı ile davalının uzun süredir bir arada evlat edinen-evlatlık ilişkisi içinde yaşadıkları, evlatlık sözleşmesinde şekil şartlarının eksik olmasının bu ilişkiyi zedelemeyeceği, aksinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı sayılacağı gerekçesi ile davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 09.02.2012 tarihli ve 2010/21149-2012/2202 sayılı ilamı ile davanın nüfusta yanlış beyanla oluşan anne adına dair kaydın iptali olarak kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozma sonrası Mahkemece 17.01.2017 tarihli karar ile '1-Davanın kabulüne, davalı ... TC kimlik numaralı ...'nin davacı ... TC kimlik numaralı ...'nin oğlu olmadığının tespiti ile buna ilişkin nüfus kaydının iptaline ve davalının ... TC kimlik numaralı ...'nun oğlu olarak nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesine' karar verilmiştir.
Davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.04.2019 tarihli ve 2017/12307 Esas, 2019/4022 Karar sayılı ilamı ile davacının karar başlığında ... yerine ... olarak gösterilmesinin maddi hata olduğuna değinildikten sonra gerçek annenin ... olduğu iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmuş, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, gerçeğe aykırı beyan ile oluşan anne adı yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi gereği, Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Dava dilekçesinde, açıkça davacı tarafından davalı ...'i iki yaşında iken evlatlık olarak yanına alıp baktığı, sonra onu kendisi doğurmuş gibi nüfusuna tescil ettirdiği ileri sürülerek davalı ...'in nüfus kaydından silinmesi istemiştir. Her ne kadar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 09.02.2012 tarihli ve 2010/21149-2012/2202 sayılı bozma ilamında davalının gerçek annesi olarak bildirilen ...’nun mirasçılarının da davaya katılmalarının sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gereğine işaret edilmiş ise de devamında davanın nitelemesi, nüfusta yanlış beyanla oluşan anne adına dair kaydın iptali olarak kabul edilmiştir.
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgili olmasına rağmen dava dilekçesinde davalı ...'in sadece davacı ...'nın nüfus kaydından silinmesinin istendiği yani gerçek anne olduğu beyan edilen ...'nun anne olduğunun tespiti ile bu kişinin nüfus kaydına davalının tescilinin istenmediği, kaldı ki dava hakkının yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilere ait olduğu, bunların da harç ve diğer yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilecekleri, davacı ...'nın kendi nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ve davalının nüfus kaydından silinmesi yönünden hukuki yararı bulunduğu, ancak gerçek annenin tespiti ve davalının gerçek anne olduğu iddia edilenin nüfus hanesine tescili yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi bu yönde bir talep de bulunmasında da hukuki yararının mevut olmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı ...'in gerçek annesinin tespiti ve nüfusa tescil talebi olmadığı gibi gerçek annenin tespitinde davacının aktif husumet ehliyeti ile hukuki yararının da mevcut olmadığı, mahkemece davalı ...'in davalının çocuğu olmadığının tespiti ile buna dair nüfus kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken davalının gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfusa tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmıştır. Ne var ki davacının isminin karar başlığında hatalı gösterilmesi ve davalının gerçek annesinin tespiti ve nüfusa tesciline dair karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 11.04.2019 tarihli ve 2017/12307 Esas, 2019/4022 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yeniden yapılan inceleme, dosya içeriği, toplanan delillere göre yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının (1) nolu hüküm fıkrasında ki ' ve davalının ... TC kimlik numaralı ...'nun oğlu olarak nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesine' ibaresinin hükümden çıkartılmasına, karar başlığında davacı kısmında yer alan '...- 24301498090' ibaresinin başlıktan çıkartılarak yerine '...- ...' ibaresinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK'un 442. maddesi gereğince aynı mahkeme ilamı ile ilgili bir defadan fazla karar düzeltme isteğinde bulunulamayacağından ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2020/2183 E. , 2020/6796 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat