8. Hukuk Dairesi 2017/10615 E. , 2020/4191 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, 103 ada 993 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı taşınmazın 1993 yılından beri tarafların ortak murisi olan babaları ... tarafından kullanıldığını, ...'ın 2005 yılında vefat etmesi ile bu tarihten itibaren davaya konu arazinin davacıların kardeşi olan davalı ... tarafından işletildiğini ve gelirinin de kendisi tarafından alındığını, davacılara herhangi bir pay verilmediğini açıklayarak, öncelikle davalı adına tescil edilen taşınmazların davalının milli emlak müdürlüğüne ödenen bedelden davacıların hissesine düşen kısım ödenmek kaydı ile tapu iptali ve davacılar adına tescilini, muris ...'ın vefat ettiği tarih olan 2005 yılından beri davalı tarafından taşınmazın kullanılması sebebiyle 1.000,00 TL'lik ecrimisilin davacılara ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 103 ada 998 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/13 payın davacı ... adına, 1/13 payın davacı ... Karar adına, 1/13 payın davacı ... adına, 10/13 payın ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 103 ada, 1007 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/13 payın davacı ... adına, 1/13 payın davacı ... Karar adına, 1/13 payın davacı ... adına, 10/13 payın ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilen her bir davacı için ayrı ayrı yatırılan 3.016,00 TL olmak üzere toplam 9.048,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalı ...'a ödenmesine, 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4070 sayılı Kanun gereği yapılan satış ile davalı adına kaydedilen taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların payına düşen oranda iptali ile adlarına tescili istemine ilişkindir.
4070 sayılı Kanun, Hazine'ye ait tarım arazilerinin satış esaslarını belirlemektir. İlgili Kanunun 2. ve 3. maddelerine göre Hazine'ye ait tarım arazileri, peşin veya taksitle satılabilir ve tarım arazilerinin satışı ile ilgili ihalelere, taşınmaz malın bulunduğu köy veya belde nüfusuna kayıtlı, o köyde veya beldede oturmakta olan veya 31.12.2002 tarihinden önce o köyde bir taşınmaz malı malik veya zilyed olarak tasarruf eden gerçek kişiler katılabilir. Aynı Kanun'un 7. maddesinde 'Hazineye ait tarım arazileri, 31.12.2002 tarihinden önce beş yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullanılması ve bu hususun Hazine'ce belirlenmiş olması şartıyla, kullananlara doğrudan satılabilir.' hükme bağlanmıştır. Yine Kanun'un 10. maddesine göre satılan tarım arazileri on yıl süre ile tarım dışı amaçlarla kullanılamaz, bu husus tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılır. Bu süre sonunda tarım dışı amaçla kullanım Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınacak izne tâbidir
Somut olayda, dava konusu edilen (geldisi 103 ada 993 parsel olan) 2006 yılında ifrazen oluşan 998 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 1007 parsel sayılı taşınmazdaki hissenin 4070 sayılı Kanun hükümlerine göre doğrudan satışı yapılarak davalı adına tescil edilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamı incelendiğinde kabul kararının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. İdare'nin, 4070 sayılı Kanun'a göre satış için davalının taşınmazları 31.12.2002 öncesi beş yıl kullanımı olup olmadığı hususundaki tespiti 1994 tarihli tespit tutanakları ve devamında davalının ödediği ecrimisil ihbarnamalerinden kaynaklanmaktadır. Davacıların, taşınmazları kendilerinin kulllanmadıkları hususu dava dilekçesinde de belirtilmiş olup, öte yandan tarafların ortak murisinin taşınmazları kullandığı ise dosya kapsamında gereği gibi ispat edilememiştir.
Dosya içinde yer alan bilgi, belge, İdarenin davalıya taşınmazları satışını gösterir evraklar, mahkemece yapılan keşif sonucu tanzim edilen ziraat bilirkişi raporu içeriği, taşınmazların vasfı, üzerinde yer alan muhdesatların yaşı ve dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde taşınmazları kullandığı sabit olan davalıya satış işleminde 4070 sayılı Kanun'a aykırılık bulunmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacılar tarafından açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesiyle davanın kabulü hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/10615 E. , 2020/4191 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat