8. Hukuk Dairesi 2017/10993 E. , 2020/3810 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, davacıların murisi...ile davalı ... arasında Menemen 2. Noterliğinin 13.10.2004 tarihli ve 12472 yevmiye sayılı 'düzenlenme şeklinde mirasın temliki sözleşmesi' yapıldığını, bu sözleşme ile ortak murisleri ...'dan davalı ... 'a kalan hissenin Önder Uysal'a bedeli mukabili, 9 nolu bağımsız bölümü 10.000,00 TL, 10 nolu bağımsız bölümü 7.500,00 TL bedelle temlik edildiğini, muris Önder Uysal'ın ölümünden sonra davalıya sözleşme konusu taşınmazların tapuya devir ve tescilini yapması için talepte bulunulduğunu, ancak olumlu bir cevap alamadığını açıklayarak, 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ...'a ...'ın veraset ilamındaki payı ile intikal eden hisselerinin...mirasçıları davacılar adına tapuya tescili talep edilmiştir.
Davalı vekili açılan davayı kabul etmediklerini, söz konusu sözleşmenin 13.10.2004 tarihinde yapıldığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, sözleşmeye konu ücretlerin müvekkiline ödenmediğini, ödeme yapıldığına dair makbuz ya da banka dekontu bulunmadığını, bu sebeple açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi gözetilerek davacıların ve ölümünden önce murislerinin, miras payının devri sözleşmesinin yapıldığı 13.10.2004 tarihinden itibaren ifa olanağı bulunduğu halde, uzun süre hareketsiz kalmış olup, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten çok sonra eldeki bu davayı 08.01.2015 tarihinde açtıkları, zamanaşımının başlangıç tarihi ifa (yerine getirme) olanağının olduğu tarih olduğundan ve davalı vekilince yasal cevap süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunulduğundan zamanaşımı def'i nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekli, davaya dayanak olarak sunulan sözleşmenin içeriğinde yer alan açıklamalara göre dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nin 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK mad. 677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Menemen 2. Noterliğinin 13.10.2004 tarihli 'miras temlik' sözleşmesi düzenlendiği esnada dava konusu taşınmazlardaki muris Ömer hisseleri iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, dava konusu taşınmazlarda, kayıt malikinin mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK'nin 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir.
Her ne kadar Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de miras payının devrine konu sözleşmeler, gayrimenkulün aynına ilişkin olup, mülkiyet hakkının mirasçılar arasında devrine ilişkindir. Yapıldığı anda diğer koşulları da taşıyorsa mülkiyet hakkı devralan mirasçılara geçer. Başka anlatımla alıcılara ayni hak tanır. Mülkiyetin devrine yönelik ayni hakkı içerdiğinden zamanaşımına tabi değildir. (Hukuk Genel Kurulu kararlarıyla Daire kararları bu yönde oluşmaktadır). O halde 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, davaya dayanak olarak sunulan Menemen 2. Noterliğinin 13.10.2004 tarihli 'miras temlik' başlıklı sözleşmenin TMK'nin 677. maddesi uyarınca miras payı devrine yönelik olarak düzenlendiği, sözleşmenin düzenleme tarihi itibarı ile ölmüş olan ortak mirasbırakan ...'ın terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve yazılı olmak koşulu ile elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlar üzerindeki miras payının devrinin mümkün bulunduğu göz önünde bulundurularak, davanın belirlenen hukuki niteliği, iddia ve savunma çerçevesinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/10993 E. , 2020/3810 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat