8. Hukuk Dairesi 2017/13940 E. , 2020/3497 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.12.2016 tarihli ve 2016/354 Esas, 2016/915 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkiline ait malların haczedildiğini, haczedilen menkullerin 20.11.2015 tarihli fatura ile müvekkili tarafından satın alındığını, müvekkili şirkete ait vergi levhasının mevcut olduğunu, haczedilen menkullerin borçlu ile ilgisi bulunmadığını iddia ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişi şirketin bir amaç ve eylem birliği içinde faaliyetlerine devam ettiklerini, aralarında organik bağ bulunduğunu, ayrıca davanın istihkak iddia eden şirket tarafından değil, takip dosyası ile ilgisi bulunmayan davacı şirket tarafından açıldığını belirterek aktif husumet yokluğu nedeni ile de davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu şirket ile istihkak iddia eden şirketin aynı adreste 24.07.2013 tarihinden bu yana faaliyetine devam ettikleri, borçlu firmanın ürün ve kataloglarının istihkak iddia eden firma tarafından üretilerek kullanıldığı, davacı şirketin haczedilen malların kendisine ait olduğu iddiasına ilişkin ispata yarar delili bulunmadığı, tanık beyanlarının da istihkak iddiasını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 24.3.2017 tarihli ve 2017/119 Esas, 2017/ 244 Karar sayılı kararı ile davacı üçüncü kişinin ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, istihkak davasının ancak istihkak iddia edilen mahcuzla ilgili hak sahibi olduğu iddiasında bulunan kişi veya kişilerce açılabileceği, HMK'nin 114/I-d maddesine göre tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartlarından olduğu, dava ehliyetinin mahkemece resen nazara alınması gerektiği, somut olayda istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi ile davacı üçüncü kişinin farklı tüzel kişilikler olduğu, bu itibarla davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği, Mahkemece davanın sadece bu nedenle ve esası incelenmeksizin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi üzerine istinaf kararı davacı üçüncü kişi vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu 07.04.2016 tarihli haciz sırasında hazır bulunan ...'ın şirket yetkilisi olduğunu, ancak bu şirketin... adına olduğunu, borçlu şirketin bütün malvarlığını... Et ve Et Ürün.Tar. Hay. Gıd. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. olarak satın aldıklarını beyan ederek vergi levhası sunduğu, vergi levhasının '... Et ve Et Ürün.Tar. Hay. Gıd. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.' adına olduğunun tespit edildiği, davalı alacaklı vekili tarafından istihkak iddiasına karşı itiraz edildiği, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.04.2016 tarihli ve 2016/283 E.-250 K. sayılı kararı ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi '... Et ve Et Ürün. Tar. Hay. Gıd. Nak. San.Tic. Ltd. Şti.' yönünden istihkak iddiası yerinde görülmeyerek takibin devamına ve istihkak iddia eden üçüncü kişinin, kararın İcra Müdürlüğünce tebliğinden itibaren 7 gün içinde İİK'nin 97/6.maddesi uyarınca istihkak davası açması yönünde karar verildiği, söz konusu mahkeme kararının istihkak iddia eden şirkete 05.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Eldeki dava ise, ... Gıda Tarım Hayv. Et. ve Et. Ürn. Oto. Elk. Eşya Teks. Mob. İnş. Akaryakıt Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından açılmıştır. Dosyada mevcut Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davacı üçüncü kişi '... Gıda ... Şti.'nin Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünde 23063 sicil numarası ile istihkak iddiasında bulunan '... Et ve Et Ürün....Şti.nin ise Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünde 39987 sicil numarası ile kayıtlı ve faal olduğu, her iki şirketin ayrı sicil numaralarında ve farklı şirketler olduğu anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, İİK'nin 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının üçüncü kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. İstihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan üçüncü kişi, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, hacizli mal hakkında, doğrudan istihkak davası açabilir.
Somut olayda, İİK 97/ 1 maddesinde öngürülen prosedür dava dışı... Et ve Et ürünleri...Şti hakkında işletilmiş olup eldeki dava ise üçüncü kişi... Gıda Traım ve Et ve Et ürün...Şti tarafından doğrudan açılarak istihkak iddiasında bulunulmuştur ki bunu engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. Kaldı ki, aynı mahcuzlarla ilgili olarak birden fazla üçüncü kişi tarafından istihkak davası açılabileceği hususu da gözden kaçırılmıştır.
Bu doğrultuda Bölge Adliye Mahkemesince tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek davanın esası hakkında karar vermek gerekirken davacı üçüncü kişi vekilinin istinaf isteminin aktif husumet yokluğundan reddine dair karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de,davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, yazılı miktarda nispi vekalet ücreti takdiri de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/13940 E. , 2020/3497 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 108 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat