8. Hukuk Dairesi 2017/10219 E. , 2020/3487 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2017/10219 E. , 2020/3487 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacılar vekili, ortak muris Osman'dan intikal eden iki parça taşınmazda mirasçı eski eş Ayşe'nin miras payını, davacılardan Hüseyin'in haricen devraldığını, daha sonra geriye kalan dört mirasçı olan davacıların kendi aralarında bu taşınmazlarla ilgili miras taksimi yaptıklarını açıklayarak, muris adına kayıtlı 951 parseldeki 170/440 hissenin iptali ile davacı ... adına, yine muris adına kayıtlı 945 parsel taşınmazın tapusunun iptali ile davacılar Neslihan, Fatma Hanım ve Ayşe adına 1/3 'er hisse nispetinde tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap vermemiş, yargılmaya katılmamıştır.
Mahkemece, tapulu taşınmazların TMK'nin 706, BK'nin 213,ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi ile Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 maddeleri gereğince satış ve devirleri resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmayacağı ve miras payı devir sözleşmesinin tüm mirasçılar arasında yapılmadığı, TMK'nin 677 maddesine göre miras payı devrinin tüm mirasçılar arasında yapılması gerektiği, muris Osman'ın tüm mirasçılar arasında yapılmayan sözleşmeye dahil olmayan mirasçıların yani davalıların bağlamayacağı gerekçesiyle, davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacıların davasının davayı dosya içerisinde bulunan 08.04.2014 tarihli kimlik tespiti yapılmış kabul beyanı ile kabul eden davalı ... hariç diğer davalılar yönünden ayrı ayrı reddine, davayı kabul eden Veli'nin tapu kaydındaki ortak muris Osman'ın en son alınmış 10.06.2016 tarihli veraset ilamındaki miras payı olan miras payı oranında davanın kabulüne, 951 parseldeki davalı ...'nin veraset ilamındaki payı oranında murisin hissesindeki davalı ...'ye düşecek pay miktarı ile sınırlı olmak üzere iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 945 parseldeki davalı ...'nin veraset ilamındaki payı oranında murisin hissesindeki davalı ...'ye düşecek pay miktarı ile sınırlı olmak üzere iptali ile davacılar Neslihan, Ayşe, Fatma Hanım üzerine 1/3 hisse oranında ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK'nin 677. maddesi uyarınca miras payının devri ve TMK'nin 676. maddesi uyarınca taksim sözleşmesine istinaden tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
TMK'nin 677. maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Yazılı olması geçerlilik şartıdır, bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması (TMK mad.706, 6098 S. TBK mad. 237) gereklidir. TMK'nin 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde, dava konusu taşınmazların tapulama yoluyla 1972 yılında muris Osman adına tapuda tescil edildiği, Osman'ın 1985 yılında vefat ettiği ve geriye dört çocuğu davacılar ile eşi (davalıların murisi) Ayşe'nin mirasçı olarak kaldıkları anlaşılmaktadır. Davacılardan Hüseyin'in Ayşe ile miras payı devir sözleşmesi yaptığı 28.7.1987 ve diğer mirasçılarla taksim sözleşmesi yaptığı 04.11.2011 tarihleri itibariyle taşınmazlar tapuda muris adına kayıtlıdır. Yasa'da aranan geçerlilik için adi yazılı şekilde yapılması koşulu ise her iki işlem yönünden de sağlanmıştır. Mahkemenin miras payı devir ve taksimin resmi şekilde yapılması yönündeki gerekçesi yerinde değildir. 2011 yılında gerçekleşen miras taksim sözleşmesindeki mirasçıların tapu maliki Osman'ın tüm mirasçıları olup olmadığı ise 1987 yılındaki miras payı devir sözleşmesinin geçerli olarak yapılıp yapılmadığına bağlıdır.
Davalı tarafça 1987 tarihinde gerçekleşen miras payı devir sözleşmesinin imza, irade sakatlığı, bedel ödeme vb sebeplerle geçersizliliğine yönelik iddialarda bulunmuştur. Mahkemece bu savunma üzerinde gereği gibi durularak araştırma ve inceleme yapılmalı, sonucuna göre davalı tarafın savunmalarını ispat edemediği kanaatine varılırsa, yukarıda izah edilen şartlar somut olayda sağlanacağından davanın tümden kabulü gerekeceği gözetilmelidir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 16.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön