8. Hukuk Dairesi 2016/16665 E. , 2020/3426 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/16665 E. , 2020/3426 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti, Elatmanın Önlenmesi, Kal, Tazminat

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... vekili ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 2/B arazisi niteliğindeki 349 ada 12 parselde kayıtlı taşınmazı, 2004 yılında önceki zilyedi olan davalı ...’den satın aldığını, satın aldıktan sonra 2009 yılında taşınmazın etrafını duvarla çevirdiğini, ağaçlandırma yaptığını, ancak 08.09.2011 tarihinde ...’in damadı diğer davalı ...’ın dava konusu taşınmaza müdahale ettiğini, davacının yaptırdığı duvarı yıktığını, tecavüz nedeniyle taşınmazı kullanamadığını beyan ederek, tecavüzün önlenmesini, davalılar tarafından örülen tel duvarın kaldırılmasını, davacının taşınmazda zilyet olduğunun tespitiyle tapuda zilyetlik şerhinin işlenmesini, davalıların davacının yaptırdığı duvarı yıktırmaları nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar ...ve ...vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin karşılıklı görevsizlik kararları üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/6721 Esas, 2014/10147 Karar sayılı ilamı ile davanın zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ...ve ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapudaki zilyetlik şerhinin iptali, davacının zilyet olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine şerhi, müdahalenin önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava konusu ... ili ... ilçesi 349 ada 12 parselin 1408,03 m2 tarla vasfıyla kadastro yoluyla 12.06.1996 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, bu taşınmazın geldisi olan 7 ada 252 parselde kayıtlı 1.600 m2 taşınmazın 22/A uygulaması görmesi ile oluştuğu, taşınmaz üzerinde davalılardan ...’in işgalinde olduğuna dair şerh, yine 2/B’ye göre orman sınırları dışına çıkarıldığına dair şerh, kadastro tespit tutanağı incelendiğinde, kadastro tespitinin 08.01.1996 tarihinde yapıldığı, ...’in 20 yılı aşkın süredir taşınmazın zilyedi olduğu anlaşılmaktadır.
6292 sayılı Yasa'nın 6. maddesinin 10. fıkrasına göre, hak sahibi olunmasında kanuni halefiyet, hak sahibinin veya mirasçılarının bu Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra noter tarafından düzenlenecek muvafakatname vermeleri hâlinde isea akdî halefiyet hükümlerinin geçerli olduğu düzenlenmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalılar tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, beyanlar hanesindeki şerhin iptaliyle taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğu şerhinin işlenmesine, 5000 TL tazminatın davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de, verilen karara katılma imkanı yoktur. Şöyle ki, davacı taşınmazı önceki zilyedi olduğunu iddia ettiği ve tapuda lehine zilyetlik şerhi bulunan davalı ...’dan haricen devraldığını iddia etmiş, davalı taraf ise haricen satımı kabul etmemiştir. Dosya kapsamına göre, davacının tapu dışı satın almaya dayanarak tapu sicilinin beyanlar hanesinin değiştirilmesi talebinde bulunduğu, TMK’nin 706 ve TBK’nin 237. maddesi gereğince haricen satışın geçerli olmadığı, yine 6292 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde belirtilen zilyetliğin devri koşullarının da gerçekleşmediği anlaşıldığına göre, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden diğer davalılara iadesine, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön