8. Hukuk Dairesi 2016/16689 E. , 2020/3308 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/16689 E. , 2020/3308 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece, davanın kısmen kabulüne davaya konu 531 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 30 adet elma ağacının, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 86 adet elma ağacının, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 23 adet elma ağacının davacı ... tarafından dikildiğinin tespitine ayrıca davaya konu 531 parseldeki 128,80 metrekare bir ev, 120 metrekare ahır, 28 metrekare ahır, 48,36 metrekare odunluk, 25,1 metrekare kiler, 55 metrekare garaj, 3,60 metrekare WC ve 19 metreküp taş duvarın davacı ... tarafından yapıldığının tespitine davacının 1 kiler ve 1 kümes yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Dairece dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 9 parsel sayılı taşınmazdaki elma ağaçları 531 parsel sayılı taşınmazdaki bir ev, iki ahır, bir garaj, iki kiler, bir odunluk, ağaçlar, bir tuvalet, bir kümes ve taş duvarın 18 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçların müvekkilince meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne davaya konu 531 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 30 adet elma ağacının, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 86 adet elma ağacının, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 23 adet elma ağacının davacı ... tarafından dikildiğinin tespitine ayrıca davaya konu 531 parseldeki 128,80 metrekare bir ev, 120 metrekare ahır, 28 metrekare ahır, 48,36 metrekare odunluk, 25,1 metrekare kiler, 55 metrekare garaj, 3,60 metrekare WC ve 19 metreküp taş duvarın davacı ... tarafından yapıldığının tespitine davacının 1 kiler ve 1 kümes yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kamulaştırma kaynaklı muhdesatın tespiti istemine ilişkindir.
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724, 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115).
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 9 parsel sayılı, 580 metrekare alanlı, tarla vasıflı taşınmazda 18 parsel sayılı, 2160 metrekare alanlı, tarla vasıflı taşınmazda 531 parsel sayılı, 1310 metrekare alanlı, tarla vasıflı taşınmazda tarafların paydaş olduğu, alınan bilirkişi raporunda bina nitelikli muhdesatların yaşlarının tespit edilmediği, davalının acele kamulaştırma kararının iptal edildiği iddiası üzerinde durulmadığı, davalı tanıkları dinlenmeksizin karar verildiği sabittir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava şartı niteliğindeki hukuki yararın tespiti noktasında öncelikle acele kamulaştırma kararının iptal edilip edilmediğinin tespit edilmesi gerektiği, iptal söz konusuysa hukuki yarar bulunmaması hasebiyle davanın reddine karar verilmesi, acele kamulaştırma kararı iptal edilmemiş ise işin esası incelenerek, davalı tanıkları dinlenmek ve bina nitelikli muhdesatın yapım yılı da tespit edilerek, muhdesatların kamulaştırma alanı kapsamında kalıp kalmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyularak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön