12. Hukuk Dairesi 2019/6928 E. , 2019/9800 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

12. Hukuk Dairesi 2019/6928 E. , 2019/9800 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibin iptalini talep etmiş, mahkemece İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiştir. Mahkeme kararı Dairemizin 23/11/2017 tarih ve 2016/22922 Esas 2017/14531 Karar sayılı ilamıyla, sahtelik iddiasının yargılama gerektirdiği gerekçesiyle bozulmuş ,mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
HMK'nin 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun'un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Diğer taraftan, HMK'nin 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile HMK'nin yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
Somut olayda mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, “Takip durdurulduğundan asıl alacak miktarının %20'si olan 30.000 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,” karar verildiği, gerekçeli kararda ise, ”Davacının kötü niyet ve ağır kusuru tespit edilemediğinden tazminata ve para cezasına yer olmadığına,”, karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir.
10/04/1992 tarih ve 1991/7 E. - 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK'nin 298/2. maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366 ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön