12. Hukuk Dairesi 2020/3760 E. , 2020/10959 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

12. Hukuk Dairesi 2020/3760 E. , 2020/10959 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, yerine imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, alacaklı aleyhine asıl alacağın % 20’si oranında tazminat ile % 10’u oranında para cezasına hükmedildiği görülmektedir. İİK'nun 170/3. maddesinde, icra mahkemesince, aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirilmesi durumunda itirazın kabulüne karar verileceği hükme bağlanmış olup İİK'nun 170/4. maddesinde ise itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi öngörülmüştür.
Bu durumda, yukarıda değinilen açık yasa hükmüne göre alacaklının tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulabilmesi için öncelikle icra mahkemesince imza incelemesi yapılması gereken halin mevcut varlığını sürdürmesi ve (akabinde) imza incelemesi yapılması gerekir.
Somut olayda, alacaklı vekilince, bilirkişi imza incelemesi yapılmadan önce verilen 06/08/2019 ve 09/09/2019 havale tarihli dilekçelerle borçlu şirket adına atılan imzanın şirket temsilcisinin oğluna ait olduğunun kabul edildiği, buna rağmen mahkemece fuzuli olarak imza itirazı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı görülmüştür.
O halde, bölge adliye mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, imza incelemesi yapılmasını gerektiren hal mevcut olmamasına rağmen yaptırılan imza incelemesi neticesinde takibe konu bonodaki imzanın borçlu şirket temsilcisine ait olmaması nedeniyle alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına

hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 06/03/2020 tarih ve 2020/418 E.-2020/445 K. sayılı kararının hüküm bölümünün ikinci maddesinin “b” ve “c” bentlerinin tamamen silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 gününde oybirliyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön