Birikmiş nafaka borcunu ödememek hapis cezasını gerektirmez


Nişanlanma, Evlenme, Ayrılık ve Boşanma davalar, Velayet, Vesayet, Nafaka ve Tazminat davası, Mal Rejimleri, Ad Soyad Tashihi davaları, Yaş Tashihi davası, Hak ve Fiil Ehliyeti, Yasal Mirasçılar ve Miras Payları, Reddi Miras ve Reddin İptali davaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

YARGITAY
16. Hukuk Dairesi 2010/4819 E.N , 2010/5766 K.N.

İlgili Kavramlar

NAFAKA HÜKMÜNE UYMAMAK

Özet
BORÇLUYA ÇIKARILAN ÖDEME EMRİNDE BİRİKMİŞ NAFAKA ALACAĞININ ÖDENMESİ İSTENMEKTE OLUP, AYLIK NAFAKA ALACAĞININ TAHSİLİ YÖNÜNDE BİR TALEP BULUNMAMASI KARŞISINDA, ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞ EDİLDİĞİ TARİHE DEK BİRİKMİŞ NAFAKA ALACAĞI ADİ ALACAK HÜKMÜNDE OLDUĞUNDAN, BU NİTELİKTE NAFAKA ALACAĞINI ÖDEMEMEK NAFAKA BORCUNU ÖDEMEME SUÇUNU OLUŞTURMAMAKTADIR.


İçtihat Metni

Nafaka hükmüne uymamak eyleminden borçlu Yılmaz hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair (Kastamonu Birinci İcra Mahkemesi)'nin 10.12.2009 tarihli ve 2009/753 Esas, 2009/1135 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin (Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi)'nin 15.01.2010 tarihli ve 2010/41 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Tebliğname ile;

1- Sanık hakkında Kastamonu Asliye İkinci Hukuk Mahkemesi'nin 2009/17 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında 11.02.2009 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren hükmolunan tedbir nafakasının tahsili için takip yapıldığı, 8 aylık birikmiş nafaka alacağının ödenmemesi üzerine şikayette bulunulduğu olayda, eylemin suç oluşturmayacağı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,

2- Nafaka hükmüne uymamak eyleminden 2004 sayılı Kanun'un 344. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılmasında,

İsabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 19.05.2010 gün ve B.03.0.CIG.0.00.00.04-105-37-2644-2010/5823/31859 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığı'nın 03.06.2010 gün ve K.Y.B.2010/133353 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

Somut olayda; borçlu hakkında Kastamonu İkinci İcra Müdürlüğü'nün 2009/2015 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya çıkarılan ödeme emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup, aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan, bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe suçunu oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Bozma kararının niteliği dikkate alındığında Yargıtay C.Başsavcılığı'nca (2) nolu bozma nedenini tartışmakta hukuki yarar görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı'nca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görüldüğünden, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15.01.2010 tarih ve 2010/41 değişik iş sayılı kararının (BOZULMASINA),

Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;

Borçlu sanık Yılmaz'ın nafaka borcunu ödememe eyleminden dolayı tazyik hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki mahkumiyet kararının çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı'na tevdiine, 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2010/4819
Karar No:2010/5766

2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/340/344

Nafaka hükmüne uymamak eyleminden borçlu hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair Kastamonu 1. İcra Mahkemesinin 10/12/2009 tarihli ve 2009/753 Esas 2009/1135 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile sanığın 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu'nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 15/01/2010 tarihli ve 2010/41 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:

Tebliğname ile:

1- Sanık hakkında Kastamonu Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2009/17 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında 11/02/2009 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren hükmolunan tedbir nafakasının tahsili için takip yapıldığı 8 aylık birikmiş nafaka alacağının ödenmemesi üzerine şikayette bulunulduğu olayda eylemin suç oluşturmayacağı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,

2- Nafaka hükmüne uymamak eyleminden 2004 sayılı Kanun'un 344. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılmasında, isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İsleri Genel Müdürlüğü'nün 19/05/2010 gün ve B.03.0.CIG.0.00.00.04-105-37-2644-2010/5823/31859 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C Başsavcılığının 03.6.2010 gün ve KYB 2010/133353 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

KARAR : Somut olayda, borçlu hakkında Kastamonu 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/2015 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya çıkarılan ödeme emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe suçunu oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Bozma kararının niteliği dikkate alındığında Yargıtay C Başsavcılığınca ( 2 ) nolu bozma nedenini tartışmakta hukuki yarar görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görüldüğünden, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 15 1 2010 tarih ve 2010/41 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden; borçlu sanığın nafaka borcunu ödememe eyleminden dolayı tazyik, hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına hakkındaki mahkumiyet kararının çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 04.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


"birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olup ve bu alacağa ilişkin ödememenin İİK 344.maddesinde belirtilen suçu oluşturmayacağı,borçlu sanığın icra emrinin tebliğinden şikayet tarihine kadarki sürede en az bir aylık cari nafaka alacağının bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi mümkün değildir..."(YAR CGK.18.03.1991 gün 1991/53 E 1991/79 K.)

"Sanığa icra emrinin tebliği tarihi ile şikayet tarihi arasında işlemiş aylık cari nafaka alacağı bulunmadığı gibi takip konusu yapılan birikmiş nafaka alacağı da adi alacak niteliğinde olduğundan dolayı İİK 344.maddesinde yazılı olan suçun oluşmayacağı gözetilmeden karar verilmesi..."(YAR 8CD 01.05.2000 gün 2000/805 E. 2000/7618 K.)"

"Takip talebinde birikmiş nafakanın yanında cari nafakanın da istenmesi halinde;icra emrinin tebliğinden şikayet tarihine kadar işlemiş cari nafaka bulunup bulunmadığı;nafaka ilamının kesinleşip kesinleşmediği de araştırılarak sonuca göre hüküm kurulması gereklidir."(YAR 8 CD 11.11.1996 gün 1996/13508 E 1996/14017 K)
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Kişiler & Aile Hukuku” sayfasına dön