Yargıtay Kararı; “Birlikte Yaşamaktan Kaçınma ve Fiili Ayrılığa Sebep Olma”


Nişanlanma, Evlenme, Ayrılık ve Boşanma davalar, Velayet, Vesayet, Nafaka ve Tazminat davası, Mal Rejimleri, Ad Soyad Tashihi davaları, Yaş Tashihi davası, Hak ve Fiil Ehliyeti, Yasal Mirasçılar ve Miras Payları, Reddi Miras ve Reddin İptali davaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2014/9854
Karar No: 2015/1313
Karar Tarihi: 10.2.2015


• FİİLİ AYRILIĞA SEBEP OLMA ( Reddilen İlk Davayı Açan Kocanın Fiili Ayrılığa Sebep Olduğu ve Bu Dava Sonrasında da Birlikte Yaşamaktan Kaçınarak Boşanma Sebebi Yarattığı - Boşanmaya Sebep Olan Olaylarda Kocanın Tamamen Kusurlu Olduğunun Kabul Edileceği )

• BOŞANMA ( Reddilen İlk Davayı Açan Kocanın Fiili Ayrılığa Sebep Olduğu ve Bu Dava Sonrasında da Birlikte Yaşamaktan Kaçınarak Boşanma Sebebi Yarattığı - Boşanmaya Sebep Olan Olaylarda Kocanın Tamamen Kusurlu Olduğunun Kabul Edileceği/Davalı Kadın Yararına Maddi Tazminata Hükmedileceği )

• MADDİ TAZMİNAT ( Reddilen İlk Davayı Açan Kocanın Fiili Ayrılığa Sebep Olduğu ve Sonrasında da Birlikte Yaşamaktan Kaçınarak Boşanma Sebebi Yarattığı - Kocanın Tamamen Kusurlu Sayılacağı/Boşanma Yüzünden Mevcut ve Beklenen Menfaatleri Zedelenen Davalı Kadın Yararına Maddi Tazminata Hükmedileceği )

• EMEKLİ AVUKAT OLAN KADININ YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ ( Davalı Kadının Emekli Maaşı ve Kira Gelirinin Bulunduğu - Boşanma Sebebiyle Yoksulluğa Düşmeyeceği/Yoksulluk Nafakası Talebinin Reddedileceği )

4721/m. 166, 174, 175

ÖZET : Reddedilen ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı kocanın, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kocanın yukarıda açıklanan sebeple tamamen kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davalı kadın yararına maddi tazminat takdir edilmesi gerekir.

Davalı kadının emekli avukat olup, emekli maaşı ve kira gelirinin bulunduğu, taşınmazlarının olduğu, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ( koca ) tarafından; yoksulluk nafakası yönünden, davalı ( kadın ) tarafından ise: kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.02.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı Y. Ü. ve vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı M. F. Ü. ve vekili geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) Davacı koca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/ son maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece, davacı ( koca )'nın davasının kabulüne, taraflar eşit kusurlu bulunduklarından, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/ son maddesine dayanak teşkil eden ve koca tarafından açılıp kadının kusursuz bulunması sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez. Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 166/ son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı kocanın, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda mahkemece tarafların eşit oranda kusurlu olduğuna yönelik tespit yerinde değilse de, verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davalı kadının, boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına ( HUMK.m.438/ son ) karar verilmesi gerekmiş ve tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-) Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kocanın yukarıda açıklanan sebeple tamamen kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince uygun miktarda maddi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

3-) Toplanan delillerden; davalı kadının emekli avukat olup, emekli maaşı ve kira gelirinin bulunduğu, İstanbul ve Silivri'de taşınmazlarının olduğu, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, kabulü isabetsiz olmuştur.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Kişiler & Aile Hukuku” sayfasına dön