Tüketici Ayıplı Malın Aynı İle Değiştirilmesini İsteme Hakkına Sahiptir


Genel Olarak Tüketici Hakları, Tüketici Hakem Heyetleri, Tüketici Mahkemeleri ve Tüketici hukuku davaları, Yargı Kararları, Tüketici Başvuru Dilekçe Örnekleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

• TÜKETİCİ HAKLARI-MİSLİ İLE DEĞİŞTİRME
• AYIPLI MAL
• TÜKETİCİ AYIPLI MALIN AYNI İLE DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTEMEK HAKKINA SAHİPTİR

Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

YEREL MAHKEME KARARI:

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının 06.12.2012 tarihinde davalı şirketin bayisinden X....şeker beyazı arabayı satın aldığını, satış bedeli olarak 24.600 TL'yi nakit, 32.000 TL'yi de kredi çekmek suretiyle davalı hesabına yatırdığını, kasko, zorunlu trafik sigortasını, plaka ve motorlu taşıtlar vergisi işlemlerini yaparak 1.. plaka kaydını yaptırdığını, araca binip ilk hareket ettirdiğinde aracın stop ettiğini ve viteslerin çok sert olduğunu fark ettiğini, yeni araç heyecanından olabileceğini düşündüğünü,08.12.2012 günü şehir turuna çıktığında vitesin birinci vitese geçmemesi, birinci vites yerine üçüncü vitese geçmesinden dolayı aracın stop ettiğini, satış danışmanına sorunu bildirdiğini, 10.12.2012 günüde alınan randevu doğrultusunda 120 km. De iken aracı incelenmek üzere davalıya bıraktığını, 11.12.2012 günü araçta unuttuğu şahsi eşyasını almak üzere gittiğinde aracının torpidosunun ve debriyaj kısmının dağıtıldığını gördüğünü, izni alınmadan araca müdahale yapıldığına şahit olduğunu, bunun üzerine tüketici derneği aracılığıyla 11.12.2012 tarihinde iadeli taahhütlü olarak aracın misliyle değiştirilmesini ihtar ettiğini, 20.12.2012 günü aracı davalıdan aldığını, viteslerde yine takılma olduğu için 21.12.2012 günü 165 km. İken ve 07.01.2013 günü 613 km.de iken, 17.01.2013 tarihinde ve 28.01.2013 tarihinde olmak üzere değişik tarihlerde aracı servise bıraktığını, servis tarafından bir problem olmadığının söylenerek kendisinin oyalandığını, aracın 4 defa servise gittiğini, gizli ayıp bulunduğunu belirterek aracın aynı cins ile değişimine ve araç için yapılan 1.572,03 TL kasko bedeli, 352,18 TL trafik sigortası, 76 TL araç plaka masrafı ve motorlu taşıtlar vergisinin davalıdan tahsili ile bu amaçla şimdilik 2.021 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında kendisini vekil TEMSİL ETTİRMİŞTİR.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın 06.12.2012 tarihinde trafiğe çıktığını 13.01.2013 tarihinde son servis kayıtına göre 1.113 km. Yol katettiğini, vites değiştirme sırasında sıkılık ve sertlik şikayetiyle servise başvurulduğunu, ne gerekiyorsa yapılsın beyanıyla aracın satış danışmanına bırakıldığını, davacının bilgisi olmadan bir müdahalenin söz konusu olmadığını, davacının talimatı üzerine teknik yetkililer tarafından araç üzerinde kontrol ve test sürüşleri yapıldığını, düz şanzımanla vites kolu arasında konumlandırılmış vites değiştirme sistemine ait telli düzeneğin yenilenmesinin uygun olacağı sonucuna ulaşıldığını, davacının onay vermesi durumunda gereken parçanın temini için harekete geçildiğini, davacının izni olmadan müdahale yapıldığı iddiasının kötü niyetli olduğunu, davacının onarım hakkını kullandığını bu andan itibaren araç değişimini talep edemeyeceğini, davacının servis başvurularına istinaden yapılan kontrollerde bir soruna rastlanmadığına, teknik müdahale yapılmasına gerek duyulmadığını, sorunun onarım yoluyla giderildiğini, isteğin haksız kazanç elde etme olduğunu, araçta tespit edilemeyen, çözülemeyen, tekrarlayan bir arıza-gizli ayıp-üretim hatasının söz konusu olmadığını, onarım hakkını kullanan tüketicinin tercih hakkını değiştirecek koşulların gerçekleşmediğini, kullanım bedelinin hakkaniyet gereği araç bedelinden mahsubu gerektiğini, araçta bir değer kaybı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, varsa araç üzerindeki takyidatların giderilmesi gerektiğini, davacının kasko bedeli, trafik sigortası, plaka masraflarına ilişkin talebinin aracın davacı tarafça kullanımına imkan sağlayan zorunlu giderlerden olması sebebiyle davalıdan istenemeyeceğini, yokluklarında yapılan delil tespitini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Aracın ruhsat bilgileri, servis başvuru belgeleri, kasko sigorta poliçesi, 11.12.2012 tarihli ihtar, 06.12.2012 tarihli fatura, plaka makbuzu, dosyaya sunulmuş, 12.02.2013 tarihinde delil tespiti, 25.10.2013 tarihinde de keşif suretiyle dava konusu araç teknik bilirkişiler MARİFETİYLE İNCELENMİŞTİR.

Delil tespitinde bilirkişi, dava konusu aracın vitese zor geçiş ve viteste takılı kalması şikayetiyle servise götürüldüğünü, ilk arızanın 120 km. gibi düşük kullanımda gerçekleştiğini, delil tespiti sırasında yapılan 10 km.lik test sürüşü sırasında aracın vites değişim kolunun iki kez dördüncü vites konumunda takılı kaldığını, belirtilen bu niteliğe göre arızanın imalat hatasını gösterdiğini, vites kutusu ve vites değiştirme mekanizmasının komple değiştirilmesiyle arızanın giderilebileceğini, bu değişimin değer kaybı oluşturmayacağını, kullanıcı hatası bulunmadığını, aracın aynı şikayetle dört kez servise getirildiğini, yetkili servisin arızayı tam olarak GİDEREMEDİĞİNİ BELİRTMİŞTİR.

Delil tespitine yapılan itiraz sebebiyle yapılan keşif neticesinde bilirkişi heyeti; araç sahibinin bir ve üçüncü viteslere geçişlerde zorlanma şikayetiyle dört kez servise başvurduğunu, arızanın giderilemediğini, keşif sırasında yapılan test sürüşünde 28 km.gidilerek bir çok kez vites değiştirme işlemi yapıldığını, vites topuzunun üçüncü vitese geçirilmesi sırasında zorlandığını ve vites kutusundan ses geldiğini, diğer vites konumlarında bir zorlanmaya rastlanmadığını, bu haliyle vites kutusu arızasının giderilemediğini, 120 km. De iken gerçekleşen ilk arızanın vites kutusunda kalıcı hasar bıraktığı/giderilemediği kanaatine vardıklarını, bu arızanın vites kutusu imalatından kaynaklandığını, arızanın vites değiştirme mekanizması ve vites kutusunun değiştirilmesiyle giderilebileceğini, bu değişimin araçta değer kaybına yol açmayacağını, ancak aracın bu şekilde kullanımının mümkün olmadığını, arızanın aracın genel donanımıyla ilgili olduğunu, maldan beklenen faydanın elde edilmesine engel olduğunu RAPOR ETMİŞLERDİR. Bu son rapor ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan mahkememizce hükme ESAS ALINMIŞTIR.

Davacı, dava dilekçesinde dava konusu aracın halen ... Oto'nun önünde olduğunu belirtmiş ise de, keşif sırasında aracın davacı tarafından sağlandığı dolayısıyla aracın davacıda olduğu KANISINA VARILMIŞTIR.
Dava, ayıp nedeniyle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi ve maddi tazminat İSTEĞİNE İLİŞKİNDİR.

Davacı 06.12.2012 tarihinde davalı şirkete ait 478921 nolu kapalı fatura ile 56.577,15 TL bedel karşılığında 1... plakalı X marka aracı davalı şirketten hususi amaçla kullanmak üzere SATIN ALMIŞTIR. Araç, 120 kmde iken 10.12.2012 tarihinde "araç viteslere geçmiyor" şikayetiyle servise getirilmiştir ve servis tarafından test sürüşü yapıldığı ve vitese geçerken tutulma yapıyor, şanzımanı sabitleyen mekanizmanın üzerinde kilit piminin olmadığı tespit edildi, parça siparişi verildi, vites telleri değişimi yapıldı, sorun giderildi." NOTUDA YAZILIDIR. Davacı servisin yapmış olduğu bu işleme onayı olmadığını belirtmekte, davalı ise yapılan işlemin davacının bilgisi dahilinde OLDUĞUNU SAVUNMAKTADIR. Davacı 11.12.2012 tarihli ihtarıyla onarım hakkını kullanmak istemediğini DAVALIYA BİLDİRMİŞTİR. Davacının aracı servise bırakması onarım hakkını kullandığı anlamına gelmez. Davalı AKSİNİ İSPATLAYAMAMIŞTIR. Dava konusu aracın 21.12.2012 tarihinde 165 km.de iken, 07.01.2013 tarihinde 613 km.de iken ve 17.01.2013 tarihinde 1113 km.de iken vitese zor geçme şikayetiyle tekrar servise bırakıldığı, hem delil tespitinde hem de yapılan keşif sırasında araçtaki vitese geçmede zorlanma probleminin devam ETTİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. Davacı, 0 km bir araba satın almakla ayıpsız, orjinal ve tamir görmemiş bir aracı kullanmak niyetinde OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR. Dolayısıyla davacının rızası dışında yapılan tamiri kabul etmek gibi bir MECBURİYETİ OLMAMALIDIR. Tüketici, tercih hakkını onarımdan yana kullanmadığı gibi araçtaki arızada halen DEVAM ETMEKTEDİR.

Sonuç olarak dava konusu edilen arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, vites kutusu imalat hatasından kaynaklandığı, vites değiştirme mekanizması ve vites kutusuyla ilgili bulunan arızanın aracın genel donanımına ilişkin olması tüketicinin araçtan beklediği faydaları azaltan nitelikte bulunması sebebiyle davacının 4077 s. Kanun'un 4 üncü Maddesinde düzenlenen malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, seçimlik hakkını kullanabileceği kanaatine varıldığından davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar VERMEK GEREKMİŞTİR.

Ancak davacı, plaka masrafı, trafik sigortası (ZMMS) ve motorlu taşıt vergi bedelinin tazminini istemiş ise de, bu bedeller mevzuat gereğince ruhsat sahibinin ödemesi gereken bedeller olup, davacıda ruhsat sahibi olduğu için bunlara ilişkin tazminat isteği YERİNDE BULUNMAMIŞTIR. Yine kasko bedeli de isteğe bağlı olarak düzenlenen zorunlu olmayan bir gider olduğu için ve araç halen davacıda bulunduğu için tazmin isteği doğru görülmemiş ve maddi tazminat istekleri reddedilmiş ve aşağıdaki HÜKÜM KURULMUŞTUR.

HÜKÜM:

1-Davaya konu 1.. plakalı 2012 model X model şeker beyazı aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY'da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 30.12.2013


Yargıtay13. Hukuk Dairesi

Esas : 2014/14232
Karar : 2014/37352
Tarih : 26.11.2014

K A R A R:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.922,87 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 26.11.2014 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Tüketici Hukuku & Hakları” sayfasına dön